MUĞLA 1'inci İdare Mahkemesi, Bodrum ilçesindeki 4 mahallede faaliyet gösterip, alanının genişletilmesi istenen taş ocağı için verilen "ÇED gerekli değildir" kararının yürütmesinin durdurulmasına hükmetti. Gerekçe olarak proje faaliyetlerinin çevreye ve zeytin sahalarına vereceği telafisi güç zarar gösterildi. Oy birliği ile verilen kararda, itiraz yolunun kapalı olduğu da belirtildi.

Bodrum'un kırsal Kızılağaç, Çamlık, Yalıçiftlik ve Kumköy mahallelerinde faaliyet gösteren özel bir taş ocağı, alanını genişletmek için yeniden ruhsatlanmaya gitti. Bunun üzerine bölge sakinleri, Muğla Valiliği'nin verdiği "Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) gerekli değildir" kararının yürütmesinin durdurulması ve iptali için Muğla 1'inci İdare Mahkemesi'ne dava açtı. Dava kapsamında, 23 Aralık 2022'de bilirkişi heyeti taş ocağında inceleme yaptı. Köylülerin ve avukatların beyanını dinleyen heyet, incelemelerinin ardından bölgeden ayrıldı.

3 ALANDA "ÇED GEREKLİ DEĞİLDİR" KARARI UYGUN BULUNMADI

İncelemeden 3 ay sonra, 7 Nisan'da bilirkişi raporu yayınlandı; 7 farklı uzman görüşü yer aldı. Arkeolojik açıdan proje alanında herhangi bir kültür varlığının olmadığı, bu kapsamda "ÇED gerekli değildir" kararının uygun olduğu belirtildi. Jeoloji, maden ve orman mühendisliği açısından da "ÇED gerekli değildir" kararı uygun görüldü. Biyoloji bilimi açısından ise bölgenin 3'üncü derece doğal SİT alanı olduğu hatırlatılarak, "ÇED gerekli değildir" kararının uygun olmadığı bildirildi. Çevre mühendisliği yönünden de toz emisyon hesaplamaların yönetmenliğe aykırı olduğu, bu nedenle "ÇED gerekli değildir" kararının uygun olmadığı ifade edildi. Son olarak ziraat mühendisliği açısından faaliyet halinde oluşan tozların bölgedeki zeytin ağaçları olumsuz etkileyeceği belirtilerek, "ÇED gerekli değildir" raporunun uygun olmadığı vurgulandı. Bilirkişi raporu da mahkeme heyetine sunuldu. Muğla 1'inci İdare Mahkemesi'ndeki davanın 8 Mayıs'taki duruşmasında karar çıktı. Mahkeme heyeti, "ÇED gerekli değildir" kararının yürütmesinin durdurulmasına hükmetti. Gerekçe olarak proje faaliyetlerinin çevreye ve zeytin sahalarına vereceği telafisi güç zarar gösterildi. Oy birliği ile verilen kararda, itiraz yolunun kapalı olduğu da belirtildi.