İstanbul, batıda Ege Bölgesi ve doğuda İran’a kadar uzanan en geniş fay hattı üzerinde yer alır. Kuzey Anadolu Fay Hattı’nın sebep olduğu depremler, İstanbul’da tarih boyunca süregelmiştir. Tarihin çeşitli dönemlerinde meydana gelen bu depremlerin en şiddetlisi, 1509 yılında meyana gelen depremdir. Küçük kıyamet olarak da adlandırılan bu depremin şiddeti; 7,2 civarında tespit edilmiştir. 

Tam olarak sayı bilinmese bile tahmini ölü sayısının on binin üstünde olduğu belirtilir. Deniz kenarında olan semtlerin kıyı kesimleri tsunamiden etkilenmiştir. Pek çok cami ve evler de bu depremden ağır tahribat almıştır. Depremin Bolu’dan Edirne’ye kadar hissedildiği bilinmektedir. Bu depremleri, yaklaşık yüz sene aralıklarla peş peşe başka depremler izlemiştir. 1648, 1719,1766 depremleri en bilinenleridir. 

İstanbul Depremi İçin Son Sayımlar 

İstanbul, deprem kuşağında olan illerin başında gelir. 1509 yılında gerçekleşen deprem, deniz altında heyelana da sebep olduğu için Galata civarında çok sayıda evlerin hasar almasına sebep olmuştur. Bu evlerden büyük bir kısmı, sular altında kalmıştır. Yaklaşık şiddette bir depremin de çok yakın zamanda olacağını uzmanlar işaret etmektedir. Maraş ve Hatay’da yıkıcı etki yaratan depremin İstanbul depremi ile ilgisi bulunmayacağı da uzmanların görüşleri arasındadır.  

Marmara Bölgesi’ni derinden etkileyen 99 depreminde yapılan araştırmalar sonucu yürütülen olasılık hesaplamaları, otuz sene içerisinde gerçekleşeceği yönündedir. Geçen yirmi dört senenin sonunda bu depremin oldukça yaklaşmış olduğunu tam tarih verilemese de söylemek mümkündür. İstanbul’un metropol oluşu, sağlam binalar kadar çok sayıda eski binanın da olması, tedbir alınmasını gerektirir. Denetimsiz yapılmış kaçak yapıların da bulunması, depremin yıkıcılığı hakkında kötü senaryoların ortaya atılmasına neden olur. 

Depreme Hazırlıklı mıyız? 

Depreme hazırlıklı olmak için öncelikle, deprem öncesi binaların gerekli statik kontrollerinin yapılmış olması önerilir. Deprem etütlü ve yeni binalarda ikamet edilmesi de hayati önem taşır. Sağlam binalarda oturmanın yüksek maliyetli olduğu İstanbul gibi şehirlerde, eski binaların ivedilikle kontrol edilmesi gerekir. Eski binaların kontrol sonucunda gerek duyulduğu takdirde güçlendirici kolonlarla desteklenmesi gerekir. Yenilenme imkânı olan binaların kentsel dönüşüm kapsamında yenilenmesi, büyük eşyaların duvarlara sabitlenmesi önerilir.