Marmara Denizi'nde Kızıl Kabus!

Marmara Denizi'nde Kızıl Kabus!

Marmara denizi'nde ekolojik tehlike devam ediyor. Uzmanlar uyardı: önlem alınmazsa ciddi sonuçlar doğurabilir.

Marmara Denizi, ekolojik denge açısından kritik bir dönemden geçiyor. 2021'de yaşanan müsilaj felaketi sonrası, deniz bu kez de kırmızı bir tabaka ile karşı karşıya kaldı. Uzmanlar, durumun ciddiyetini vurgulayarak önlem alınmazsa olası sonuçlara dikkat çekiyor.

screenshot-20240510-2116293-001.png

UZMANLAR UYARDI: CİDDİ SONUÇLAR DOĞURABİLİR!

Marmara Denizi'ndeki kirlilik baskısı ve ısınmanın etkisiyle oluşan ekolojik sorunlar giderek artıyor. Aylarca müsilajla kaplanan deniz, şimdi de kırmızı bir tabaka ile kaplandı. Uzmanlar, bu tabakanın oluşum sebebini açıklarken, alınması gereken önlemlere vurgu yapıyorlar.

Durumun ciddiyetini vurgulayan uzmanlar, eğer gerekli önlemler zamanında alınmazsa, bu durumun ekolojik sistemde ve insan sağlığı üzerinde ciddi sonuçları olabileceğini ifade ediyorlar. Bu nedenle, Marmara Denizi'nin korunması ve kirliliğin önlenmesi için acil ve etkili adımların atılması gerekiyor.

MARMARA DENİZİ'NDE YENİ BİR EKOLOJİK TEHLİKE: TURUNCU TABAKA GÖZLENDİ!

Marmara Denizi'nde ekolojik dengeyi tehdit eden sorunlar devam ediyor. 2021'de yaşanan müsilaj felaketinin ardından, şimdi ise deniz yüzeyini kaplayan turuncu bir tabaka görüldü. Bu yeni gelişme, bölgedeki çevre uzmanlarını ve yetkilileri endişelendirdi.

Marmara Denizi'nde ekolojik felaketlerin ardı arkası kesilmiyor. Son olarak kırmızı bir tabakanın oluşumuyla karşı karşıya kalan deniz, uzmanların uyarılarına rağmen hala ciddi bir tehditle karşı karşıya.

MARMARA DENİZİ'NDE GÖRÜLEN TURUNCU TABAKANIN ARDINDAKİ BİLİMSEL GERÇEKLER

Marmara Denizi'nde beliren turuncu tabaka, çevre bilimcileri ve uzmanları endişelendiriyor. VOA Türkçe'den Gökhan Tan, bu doğa olayını bilim insanlarına sordu ve ortaya çıkan bilgiler dikkat çekti.

BİLİM İNSANLARI YORUMLADI: "RENK DEĞİŞİMİ 'KIZIL GELGİT'

Görüntüleri yorumlayan bilim insanları, deniz yüzeyindeki renk değişiminin "kızıl gelgit" olarak bilinen doğa olayı olduğunu belirtiyorlar. Kızıl gelgit, zararlı alg (bitki benzeri mikro organizmalar) çoğalmasının bir sonucu olduğu belirtildi. Bu çoğalma ise deniz ekosistemindeki çeşitli faktörlerin etkileşimiyle meydana geliyor.

Su sıcaklığındaki artış, deniz şartlarındaki durağanlık ve kirlilik gibi faktörler, kızıl gelgitin oluşumunda önemli rol oynuyor. Bu durumda ise deniz yaşamını ve ekosistemi olumsuz yönde etkileyebileceği ve hatta balık ölümlerine neden olabileceği belirtiliyor. 

mhazf-1522243089-2442.jpg

BANDIRMA NARLI SAHİLİNDE DENİZ ANALARI DİKKAT ÇEKTİ 

Bandırma Narlı sahilinde gözlemlenen turuncu deniz, fitoplanktonların aşırı çoğalması sonucu ortaya çıkıyor. Ancak, bu doğa olayıyla birlikte sahilde deniz anaları da dikkat çekiyor. Karasal atıkların ve biyolojik çeşitliliğin azalmasıyla besin kaynaklarına daha kolay ulaşan deniz anaları, bu fırsatçı davranışlarıyla ön plana çıkıyorlar.

images-2024-05-10t212107-873.jpeg

İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ SU BİLİMLERİ FAKÜLTESİ DEKANI: KIZIL GELGİTİN NEDENİ FİTOPLANKTONLARIN AŞIRI ARTIŞI 

İstanbul Üniversitesi Su Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Melek İşinibilir Okyar, kızıl gelgitin nedenlerini açıkladı. Çevre koşullarına bağlı olarak, fitoplankton adı verilen alglerin aşırı artışı, bu doğa olayının temel sebebi olarak gösteriliyor.

İşinibilir, "İzmit Körfezi’nin çevresinde çok yoğun bir sanayi ve nüfus var. Körfez olması nedeniyle de kendini temizleme kapasitesi çok sınırlı. Bandırma da benzer bir yapılaşmaya sahip. Buna karşılık Marmara’da her belediyenin ileri biyolojik arıtma tesisi yok. Atıklar, ne yazık ki sadece ön arıtma yaparak denize veriliyor. Deniz adeta kanalizasyon gibi kullanılıyor.”

"KARADENİZ VE MARMARA ÖTROFİK DENİZ"

"Marmara Denizi'nin doğusu gibi, güney batısındaki Erdek Körfezi'nde de kızıl gelgit söz konusu.

Kara kaynaklı birçok kirletici, ortamda bulunması gereken miktardan çok daha fazla besin tuzunu, yani azot ve fosforu denize taşıyor. Biz buna ‘denizi gübrelemek’ diyoruz. Yoğun besin tuzuyla kirlenen denizler ‘ötrofik’ diye anılıyor.

Ötrofik deniz, kirli deniz anlamına geliyor. Karadeniz ve Marmara birer ötrofik deniz. Bu aşamadan sonra hastalıklar ortaya çıkıyor. Özellikle dinoflagellat dediğimiz toksik ve balıkları öldüren organizmalar aşırı gelişebiliyor. Ortamdaki tür çeşitliliği azalıyor, nadir türler ortamdan kaçıyor, baskın türler çoğalıyor, suda oksijen miktarı azalıyor”

"İKLİM DEĞİŞİKLİĞİNE BAĞLI SICAKLIK ARTIŞINI KONTROL ETMEK ELİMİZDE DEĞİL"

Bandırma 17 Eylül Üniversitesi Denizcilik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mustafa Sarı, “Çünkü iklim değişikliğine bağlı sıcaklık artışını kontrol etmek elimizde değil. Denizin yapısını da değiştiremiyoruz. Elimizde olan tek değişken, kirlilik yükünü azaltmak” ifadelerini kullandı.

Sözlerine devam eden Sarı, "40 yılda yapamadıklarımızı, son iki-üç yılda da yapamadık. Programa alınan, hatta inşaatı devam eden ileri biyolojik arıtma tesisleri var. Ancak biten ve işletmeye alınan bir tesisi bilmiyorum. Üyesi olduğum Marmara Denizi Eylem Planı Müsilaj Bilim ve Teknik Kurulu’na da ulaşmış bir bilgi yok. 2021’de Marmara çevresindeki kentsel atıkların sadece yüzde 52’si ileri biyolojik arıtma ile arıtılıyordu, halen o seviyedeyiz.” dedi.

"KIZIL GELGİTE NEDEN OLAN FİTOPLANKTONLARIN PİGMENT MADDESİ"

Prof. Dr. Melek işinibilir Okyar, “Kızıl gelgite neden olan fitoplanktonların pigment maddesi kırmızı. Bulundukları suya kendi rengini verdiği için deniz yüzeyi kırmızı tonlarında görünüyor. Biyo çeşitliliğin azalması, bu organizmalarla beslenen türlerin ortamdan çekilmesine, fitoplankton gibi fırsatçı türlerin ‘önünün açılmasına’ neden oluyor. Müsilaja neden olacak organizmaların da Marmara’da mevcut olduğunu biliyoruz. Sadece uygun koşulların oluşmasını bekliyor.” ifadelerini kullandı.

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Önceki ve Sonraki Haberler