Cumhuriyet'in 100. Yılı - Türk Okçuluğunun Olimpiyat Tarihindeki "Altın" Sporcusu Mete Gazoz
Olimpiyat ve dünya şampiyonu milli okçu Mete Gazoz, "Aldığımız başarılarla 100 yıllık Cumhuriyet tarihimizin bir yerlerine ismimizi yazdırdığımız için çok mutlu ve gururluyuz."
Olimpiyat ve dünya şampiyonu milli okçu Mete Gazoz, "Aldığımız başarılarla 100 yıllık Cumhuriyet tarihimizin bir yerlerine ismimizi yazdırdığımız için çok mutlu ve gururluyuz. Cumhuriyet'imizin ilk yüzyılında bir altın madalya aldık, ikinci yüzyıla da 2 altın madalya yakışır." dedi.
Anadolu Ajansının Cumhuriyet'in 100. yıl dönümü dolayısıyla hazırladığı "spor" temalı dosya haberler kapsamında bu haberde, Türkiye'ye olimpiyatlardaki ilk ve tek altın madalyasını kazandıran milli okçu Mete Gazoz röportajına yer verildi.
Mete Gazoz, AA muhabirine, milli okçu babası Metin Gazoz'un yanında ilk okunu 3 yaşındayken attığını söyledi.
"Aslında okçu olarak doğdum. İsmim tarihte ilk ıslıklı oku kullanan Türk hakanı 'Mete Han'dan geliyor." diyen Gazoz, küçük yaşlarda eğlenmek için başladığı okçulukta ilk turnuvasına 8 yaşında katıldığını ifade etti.
Henüz 11 yaşındayken ilk kez Türkiye şampiyonu olduğunu anlatan Gazoz, 14 yaşındayken de milli takıma seçildiğini kaydetti.
Milli takımda forma giydikten sonraki ikinci turnuvasında takım halinde ikincilik elde etme başarısı gösterdiklerini anlatan Gazoz, "O zamanlar olimpiyatlara katılmayı hedefliyordum. Olimpiyat şampiyonu olmak benim için gerçekçi bir hedef değildi. Rio'daki 2016 Olimpiyatları'nı kendime hedef koyduğumda bana, 'Yaşın küçük gidemezsin, zorlama.' diyenler oldu ancak antrenörüm Göktuğ Ergin ve teknik ekip bana inandı. Ailemin de desteğiyle Avrupa Kıtası birincisi olarak Rio'ya gitmeyi başardım. Rio Olimpiyatları benim için inanılmaz bir tecrübe oldu. Madalya kazanmanın o kadar da zor olmadığını orada anladım. Ardından o meşhur 'Daha çok çalışacağım ve 2020'de Tokyo'dan altın madalya ile döneceğim' paylaşımını yaptım. İçimde hiç şüphe olmadan çalıştım ve şampiyon olmayı başardım." diye konuştu.
"YÜZYIL ANCAK BU KADAR BAŞARILARLA KUTLANABİLİRDİ"
Başarısının sırrının disiplinli çalışmak olduğunu aktaran Gazoz, adında ve yaptığı sporda Türklük olduğunu dile getirdi.
Olimpiyatlarda kürsünün en tepesinde bulunmanın, İstiklal Marşı'nı okumanın, çalışmalarının ve arkasındaki ekibin fedakarlıklarının karşılığını görmenin inanılmaz gurur verici olduğunu anlatan Gazoz, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Cumhuriyetin 100. yılında da Türk okçuluğunda ilklere imza atarak dünya şampiyonu oldum ve erkek takımı olarak dünya ikinciliği elde ettik. Yüzyıl ancak bu kadar başarılarla kutlanabilirdi. Aldığımız başarılarla 100 yıllık Cumhuriyet tarihimizin bir yerlerine ismimizi yazdırdığımız için çok mutlu ve gururluyuz. Cumhuriyet'imizin ilk yüzyılında bir altın madalya aldık, ikinci yüzyıla da 2 altın madalya yakışır. Bunu başarabileceğime çok fazla inanıyorum. Olimpiyatlara takım arkadaşlarımla gitmek, onların desteğini arkamda hissetmek bana ayrıca bir öz güven verecek. Paris'te hem bireysel hem de takım olarak altın madalya alacağımıza inanıyorum."
"TÜRK HALKI BİZİ HER ZAMAN DESTEKLİYOR"
Milli okçu, sonraki nesillerin, elde ettikleri başarıların üstüne koyarak ilerlemesi gerektiğini dile getirdi.
En büyük mutluluğunun yeni nesillere örnek olmak olduğunu belirten Gazoz, "Beni örnek alan sporcu arkadaşlarımın bundan 5 sene sonra bir dünya ya da olimpiyat şampiyonu olduktan sonra, 'Ben Mete Gazoz'u seyrettim, onun sayesinde başladım.' demesi, benim için şampiyonluklardan daha büyük bir gurur ve mutluluk olacak. Türk halkı bizi her zaman destekliyor. Bunu bariz şekilde hissediyorum. Sokağa çıktığım zaman inanılmaz bir ilgi ve destek var. Onların yüzündeki mutluluk ve bize olan güvenleri beni ayrıca motive ediyor." şeklinde görüş belirtti.
AA
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.