'ağız Kokusu' Hastalıkların Habercisi

'ağız Kokusu' Hastalıkların Habercisi

KULAK Burun Boğaz doktoru Op.Dr. Mustafa Kılıçkaya, toplumda, "ağız kokusu" olarak bilinen "Halitozis" rahatsızlığının bir semptom olduğunu söyledi, "Altta yatan bazı ciddi hastalıkların habercisi olabiliyor" dedi.

Toplumda ağız kokusu, ikili iletişimlerde ağır koku yüzünden ciddi rahatsızlık yaratırken aslında önemli bir hastalığın habercisi de olabilir. Özel Termessos Hastanesi Kulak Burun Boğaz Bölümü'nden Op.Dr. Mustafa Kılıçkaya, halitozis rahatsızlığının sık karşılaşılan bir durum olduğunu, bazı ciddi hastalıkların habercisi olabildiğini belirterek, "Bu nedenle tanısını koymak ve sebebini bulmak önemli" dedi. Ayrıca sosyal ve psikolojik etkilerinden dolayı halitozisinin tedavi etmek gerektiğini söyleyen Op. Dr. Mustafa Kılıçkaya şunları söyledi:

"Nefes, metabolizmamızın ürettiği uçucu organik bileşiklerin yüzlercesini içerir. Nazofarinks, larenks ve akciğer kanseri gibi bazı hastalıklar bu gaz karışımını değiştirebilirler. Bu yüzden dışarı verilen gazların analizi önem kazanmıştır. Yeni teknolojiler, yeni cihazların geliştirilmesini teşvik etmişlerdir. Elektronik burun olarak adlandırılan bu aletlerle nefesin analizi, önemli non-invaziv tanısal metod haline gelmiştir. Ağız kokusu, hoşlanılmayan kötü kokunun ağızdan yayılmasıdır ve geniş sosyal ve ekonomik etkiye sahiptir. Ağız kokusu hem çevredekileri rahatsız eder hem de hastayı utandırabilir, hatta hastayı anksiyeteye itebilir, öte yandan altta yatan organik bir hastalığın göstergesi olabilir. Toplumun yaklaşık yüzde 25'ini etkileyen ve her iki cins ve tüm yaş grupları için yaygın bir şikayet olan bu patolojik durum multidisipliner bir yaklaşım gerektirir. Genelde dental hijyenin bozuk olması, paslı dil veya periodontitis gibi ağız içi nedenler ve diğer kulak burun boğaz hastalıkları halitozisin en çok nedenleridir."

'EN ÇOK GÖRÜLEN PASLI DİLDİR'

"Patolojik olmayan sebeplerden dolayı ya da fizyolojik olarak da ağız kokusu olabilir" diyen Op.Dr. Mustafa Kılıçkaya, ağız kuruluğu, açlık, ağızda besin artıklarının varlığı, ilaçların çökelmesi ve sigaranın da ağız kokusuna neden olabileceğini belirtti.

Özel Termessos Hastanesi Kulak Burun Boğaz Bölümü'nden Op. Dr. Mustafa Kılıçkaya, ağız kokusunun nedenleri, tanı ve tedavisi yöntemini şöyle açıkladı:

"Halitozise sebep olan ağız içi kaynaklı nedenler arasında en çok görülen paslı dildir. Paslı dil, bakteri, deskuame hücreler ve tükrükten oluşur. Çoğu çalışmada dilin arka-sırt kısmında, koku verici-odoriferous madde üretme kapasitesine sahip, anaeroplar dahil milyarlarca bakterinin var olduğu gösterilmiştir. Normalde tükrük, ağız kokusuna sebep olan partikülleri elimine ederek oral bölgenin temizlenmesini sağlar. Kuru ağız doğal olarak uyku esnasında oluşur ve sabah nefesine yol açar. Burun bölgesindeki patolojiler ve genizi tıkayıcı hastalıklarda ağız kuruluğu daha çok olur. Boyun bölgesine radyoterapi uygulanması ve tükrük bezi hastalıkları da ağız kuruluğuna yol açarak ağız kokusuna sebep olabilir. Soğan, sarımsak, baharatlı yiyecekler ve bazı sebzeler fizyolojik ağız kokusuna sebep olabilir. Bu yiyeceklerin sindirilmesinden sonra uçucu gazların kan yoluyla akciğere gelip buradan atılması nedeniyle olur. Sigara ve tütün kendi hoş olmayan kokusundan ayrı olarak gingiva hastalıklarına neden olarak da dolaylı olarak ağız kokusuna neden olabilir."

'UZMAN DOKTOR GÖRMELİ'

Kulak Burun Boğaz uzmanı Op.Dr. Mustafa Kılıçkaya, ağız kokusunun tedavi şeklini de anlattı. Op.Dr. Kılıçkaya, halitozisin yüzde 85 sebebin ağız içinden kaynaklandığı için özellikle dental, periodontal bölge, yumuşak damak, sert damak, ağız tabanı ve tükrük bezlerinin iyi muayene edilmesi gerektiğini söyledi. "Dilin muayenesinde, dilde derin çatlak veya yarık, dil üzerinde kabartı veya renk değişikliği" bulgularına dikkat çeken Op.Dr. Kılıçkaya, "Özellikle kan kaynaklı halitoziste kan tahlilleri faydalıdır" dedi. A, B, C, D vitamini ve çinko ihtiva eden yiyeceklerin alımına dikkat edilmesi gerektiğini belirten uzman Op.Dr. Kılıçkaya sözlerine şöyle devam etti:

"Fizyolojik halitoziste diş fırçalama, diş ipliği kullanımı ve paslı dilin fırçalanması gereklidir. Bazı çalışmalarda paslı dilin fırçalanmasının ağız kokusunu azaltmada en etkili metodlardan biri olduğu gösterilmiştir ancak yeterli değildir. Bazı gargaralar ve diş macunları ayrıca kullanmak gerekir. Triclosan, çinko ve hidrojen peroksit ihtiva eden diş macunu ve gargaralar da önemli derecede etkilidir. Diş eti plaklarının ve diş taşlarının alınmasının dilin fırçalanmasıyla kombine edilmesi önemli derecede başarı sağlar. Eğer oral yaklaşımlar halitozisi azaltmamışsa o zaman ağız kokusuna sebep olan nedenin ağız dışı patolojilerin araştırılması için gastroenteroloji uzmanı, göğüs hastalıkları uzmanı ve eğer psödohalitozis ve halitofobia düşünülüyorsa psikiatri uzmanı değerlendirmelidir."

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Önceki ve Sonraki Haberler