CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Her bir belediye başkanımıza teşekkür ediyoruz, tarih yazdılar. Günün 24 saati özveriyle çalıştılar. Dolayısıyla bizim belediye başkanlarımız çok iyi çalıştılar" dedi.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, TBMM'de partisinin grup toplantısında konuştu. Kılıçdaroğlu, kürsüye çıkmadan önce, 3 yıl önce Ankara'da başlayıp, İstanbul'da bitirdikleri, "Adalet Yürüyüşü'nden" görüntüler sinevizyonda gösterildi. Adalet Yürüyüşü'ne değinen Kılıçdaroğlu, "3 yıl önce yürüdük, neden yürüdük? Bu cennet gibi vatana kardeş olalım, kavga etmeyelim diye yürüdük. Bu cennet vatanda bir çocuk yatağa aç girmesin diye yürüdük. İnsanlık tarihi bir adalet mücadelesi tarihidir. İnsanlık hep adaleti aramıştır. Gelen bütün peygamberler adaleti tesis etmek için gelmiştir. Güzel ahlakı ve liyakati tesis etmek için gelmiştir. Eğer insansak, "bizim gibi düşünmeyenin de hakkı vardır" diye düşünüyorsak, adalet dünyanın ortak paydası olmak zorundadır. Evet yürüdüm. Kimseyi de davet etmedim. Ben ve eşim yalnız yürüyecektik. Ama adalet talebi o kadar yüksek ki, milyonlar yürüdü. Adalet talebi hiç bitmeyecektir" dedi.

'SORUNLARI BİLİYORUZ'

Kılıçdaroğlu, Covit-19 salgını sürecinde özellikle sağlık çalışanlarının büyük bir özveri gösterdiklerine dikkat çekerek, sağlık çalışanlarına teşekkür etti. Kılıçdaroğlu, "Buradan aile hekimlerine de sesleniyorum; onlar da bu mücadelede en ön safta canla başla mücadele ettiler. Sorunları var biliyorum; ama sorun varsa çözümü de vardır. Sorunları da biliyoruz, çözüm yollarını da buluyoruz. Türkiye'deki bütün sorunları biliyoruz, nasıl çözüleceğini de biliyoruz. Türkiye zengin bir ülke, yeter ki parayı zamanında kullanın" diye konuştu.

'BELEDİYELERİMİZ TARİH YAZDI'

Kılıçdaroğlu, salgın sürecinde, tüm engellere rağmen, CHP'li belediyelerin tarih yazdığını söyleyerek, "Her bir belediye başkanımıza teşekkür ediyoruz, tarih yazdılar. Günün 24 saati özveriyle çalıştılar. Görev yapmasınlar diye yasak getirdiler, paralarına el koydular. Belediye başkanlarımıza şunu söyledim; ne yaparlarsa yapsınlar, asla sitem etmeyin, onlar engel çıkaracak, siz yardım edeceksiniz, siz engel atlamasını bileceksiniz. Vatandaş para gönderdi, banka hesaplarına el koydular. Dolayısıyla bizim belediye başkanlarımız çok iyi çalıştılar. 5 milyon aileye ayni yardım yapıldı. Asla bunun reklamı yapılmadı. Bizi üzen neydi biliyor musunuz? Esnafın bile yardım paketine muhtaç hale gelmeseydi. 2 milyon aileye nakdi yardım yapıldı. 254 bin hanenin suyu açıldı. 21 bin işletmenin kirası ertelendi. 43 milyon 384 bin litre dezenfektan dağıtımı yapıldı. Okullar, duraklar, yerler, berber dükkanları, nerede isteniyorsa orada temizlik yapıldı."

'BASIN HÜRDÜR, SANSÜR EDİLEMEZ'

Kılıçdaroğlu, Oda Tv Ankara Haber Müdürü Müyesser Yıldız'ın tutuklanmasına ilişkin, "Adaletten söz ettik, adaletin peşinde koşan gruplardan biri de gazeteciler. Bir yerde haksızlık varsa, onu haber yaparlar. Gazetecilerin geleneksel bir sözü vardı; köpeğin insanı ısırması haber değildir, ancak insanın köpeği ısırması haberdir. Gazetecilerin önünde engel olmaması için yasalar yapılmıştır. Bizim anayasamızda da var. Basın hürdür, sansür edilemez. Devlet, basın ve haber alma özgürlüğünü sağlayacak tedbirleri alır" dedi.

'AKILLARINI KİRAYA VERİYORLAR'

Kemal Kılıçdaroğlu, tutuklu bulunan eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ın eşi Başak Demirtaş'a yönelik çirkin sosyal medya paylaşımını bir kez daha kınadı. Söz konusu paylaşımı yapan kişinin serbest bırakıldığını söyleyen Kılıçdaroğlu, "Eğer bir sorun varsa, oturur konuşursun, sende de akıl var, onda da. Ancak birileri akıllarını kiraya veriyor. Bu sayede de insan olmaktan çıkıyor. Bu kişiler, insan ve hayvan sınıfına girmez. Hayvan bile bunu yapmaz" ifadelerini kullandı.

Korona sürecinde de kadına yönelik şiddetin arttığını ifade eden Kılıçdaroğlu, "5 bin 114 kadın için koruma kararı verilmiş. Neden bu şiddet? Yaratılan, herkesi etkileyen yoksulluk, sefalet bu şiddetin nedeni olabilir mi? Çöpten ekmek kırıntısı arayan kadının sefaletini bunlar düşünüyor mu acaba? Peygamber efendimiz "kadınları koruyun" derken, siz nasıl bıçakla saldırırsınız kadınlarımıza" diye konuştu.

'İSTEDİĞİN GİBİ YÖNETİRSEN DEVLET OLMAZ'

Kılıçdaroğlu, devletin adalet ve liyakatla yönetilmesi gerektiğini vurgulayarak, "Liyakat sıradan bir kavram değildir. Liyakat için bir eğitim gerekiyor. Ameliyathaneye girmek için tıp fakültesini bitirmek gerekiyor. "Hemen mezun oldun, ameliyata gir', hayır, bu da olmaz. Uzman olacak, daha sonra ameliyata girecek. Akademide ekonomi eğitimi almış birini matematik profesörü yapamazsınız. Bilginiz ve birikiminiz olacak ve bu işi yapar diyeceksiniz. Liyakatın olmadığı yerde devlet mi olur? Liyakatı yok ederseniz, devleti çökertirsiniz. "Geldim, devleti istediğim gibi yönetirim." Hayır, böyle olmaz. İstediğin gibi yönetirsen orası devlet olmaz" değerlendirmesinde bulundu.

ATAMA ELEŞTİRİSİ

Atamaları eleştiren Kılıçdaroğlu, "Siz alıyorsunuz birini, bankaya atıyorsunuz; ama bankanın "b'sini bilmiyor. Ancak devlet dediğimiz kurumun bu kadar yıpranması ahlaki değil. Binlerce öğretmen atanamıyor, niye? "Para gider" diye. Ama bu beyler 2-3 yerden maaş alıyor. Bankalara öyle adam atadılar ki, adamlar ATM'den para çekmeyi bilmez. Kamu bankasının yönetimine giriyor. Devleti, arpalık olarak kullanmayacaksınız arkadaş. Rabbimiz diyor ki, her şey ile karşıma gel; ama kul hakkı ile gelme. Siz kul hakkı yiyorsunuz kardeşim" dedi.

'SEÇİM BARAJINI KALDIRALIM'

Kılıçdaroğlu, seçim barajı tartışmalarına ilişkin de "İktidar seçim yasasını değiştirmek istiyor. Buradan sesleniyorum; gelin seçim barajını tamamen kaldıralım. Bu darbecilerin yaptıkları yasaları değiştirelim. Ayrıca milletin vekilini de millet seçsin. Milletvekili liderin iki dudağının arasında çıkan sözle belirlenmesin. O zaman gerçek bir güçler ayrılığı sitemi kurulabilir, yasama işini yapabilir" diye konuştu.