Suçlamaları reddeden E.A. adli kontrol şartıyla serbest bırakılırken, güvenlik kamerası görüntülerine rağmen E.A.'nın tutuklanmamasına tepki gösteren B.A.'nın avukatı Ezgi Sil Orhun "Bu kişi gece yarısı taciz değil de hırsızlık amacıyla odasına girip telefonunu almış olsaydı, kesinlikle tutuklanırdı. Müvekkilimin vücut dokunulmazlığını ihlal eden bu kişinin tutuklanmamasını hukuken kimse açıklayamaz" dedi.

31 Ağustos'ta Muratpaşa ilçesi Çağlayan Mahallesi'ndeki otele yerleşen B.A. sabaha karşı odasında uyurken birisinin bacağına dokunduğunu hissedip, uyandı. B.A., otel görevlisi E.A.'nın kendisine dokunduğu fark edince çığlık atarak odasından çıkardı. Resepsiyonu arayıp, polise de haber veren B.A., kendini odaya kapattı. B.A., E.A.'dan cinsel saldırı, resepsiyon görevlisi ve otel sahibinden de gerekli güvenliği sağlamadıkları iddiasıyla şikayetçi olup Antalya'dan ayrıldı. Şikayet üzerine gözaltına alınan E.A. savcılıkta verdiği ifadesinde suçlamaları kabul etmedi. E.A., "Odasının kapısından geçtiğim sırada yardım istediğini sandım. Bu yüzden sürgülü balkon kapısından içeriye girdim. Gözleri kapalıydı. İyi olduğunu anlamak için iki elimle dizine dokundum" dedi. E.A., tam o anda kadının uyandığını ve korkarak kendisini odadan dışarı çıkarttığını belirterek, cinsel saldırıda bulunmadığını öne sürdü. Adli kontrolle serbest bırakılan E.A. daha sonra Antalya'dan ayrıldı.

B.A.'nın avukatı Ezgi Sil Orhun, dosyaya yeni deliller koymak için güvenlik kamera kayıtlarını savcılık kanalıyla bilirkişiye gönderdi. Bilirkişi raporunda, şüphelinin eyleminin sabit olduğu belirtilirken, savcı bir kez daha şüphelinin tutuklanması talebiyle sulh ceza hakimliğine başvurdu. Ancak mahkeme, tutuklu yargılamayı reddetti.

'YAŞANAN KAMERA KAYITLARI İLE SABİT'

Karara tepki gösteren avukat Orhun, Antalya Adliyesi önünde gazetecilere açıklama yaptı. Müvekkilinin iç mimar olduğunu ve işi gereği bir otelde konaklamak zorunda kaldığını belirten Orhun, şunları söyledi:

"Gece yarısı otel çalışanı, müvekkilim uyuduğu sırada bahçe kapısından sinsice içeriye giriyor. Hatta emekleyerek, kendisini göstermemeye çalışarak giriyor. İçeride yaklaşık 20 dakika kalıp dışarı çıkıyor. İlk girişte müvekkilime dokunmuyor ve onu uyandırmıyor. Sabaha karşı 05.30 sıralarında tekrar odaya giriyor. Bu kez müvekkilimin bacak ve kasık bölgelerine dokunarak mastürbasyon yapıyor. Müvekkilim uyanıyor ve bu kişiyi bağırarak yaka paça ittirerek dışarıya çıkartıyor. Tüm bu yaşananlar kamera kayıtları ile sabit. Savcılık detaylı bir soruşturma yapıyor ve şüpheliyi tutuklanma talebiyle nöbetçi hakimliğe gönderiyor. Ancak Sulh ceza hakimliği yasalara aykırı bir şekilde bu kişiyi serbest bırakıyor."

'YARGILANIRSA EN AZ 10 YIL HAPİS ALACAĞI AÇIK'

Kamera kayıtlarının bilirkişi tarafından incelendiğini ve bunun rapor haline getirildiğini ifade eden Orhun, şöyle devam etti:

"Saniye saniye, dakika dakika yaşananlar, müvekkilimin beyanlarıyla örtüşür şekilde rapora işleniyor. Dosya içerisinde şüphelinin hayatın olağan akışına uygun hiçbir savunması yok. Ayrıca odaya girdiğini kabul ediyor. Savcılık eldeki raporu, dikkate alarak bu kişiyi ikinci kez tutuklamaya sevk etti. Ancak sulh ceza hakimliği yine tutuklamadı. Bu kişi yargılanırsa en az 10 yıl hapis cezası alacağı açıktır. Cezası yüksek olan bir suçta, bu kişinin tutuklanmamış olması hukuken kabul edilebilir bir durum değil. Bu kişi elini kolunu sallayarak aramızda gezmeye devam ediyor. Artık otellerde güvenli bir şekilde kalamayacak mıyız? Kadınlar olarak bundan şüphe eder hale geldik. Ayrıca şuna da dikkat çekmek istiyorum; bu kişi gece yarısı taciz değil de hırsızlık amacıyla odasına girip telefonunu almış olsaydı, kesinlikle tutuklanırdı. Uygulamada bunları biliyoruz. Ancak çok daha ağır bir suç olan müvekkilimin vücut dokunulmazlığını ihlal eden bu kişinin tutuklanmamasını hukuken kimse açıklayamaz. Bu tamamen hukuka aykırı bir karardır. Müvekkilim işi gereği artık otellerde kalamıyor. Psikolojisi inanılmaz bir şekilde bozulmuş durumda. Böyle hukuksuz uygulamalardan failler, cesaret buluyor. Yasalarımız yeterince caydırıcı ancak uygulaması çok ataerkil bir şekilde yapıldığı için uygulanmıyor."