Muğla Uraz Bebek Ve Ablası Kayra'nın Ölümünde Sanığa 7 Yıl 9 Ay Hapis Kararının Gerekçesi, 'Geleceğine Etkisi'
Muğla'da, İnci Sandık (36) ile oğlu Sezai Talha'nın hastanede tedavi gördüğü, emzirdiği 6 aylık bebeği Uraz ile kızı Karya'nın (6) yaşamlarını yitirdiği ilaçlama olayının tutuklu sanığı Halil Kahraman'a (44), iyi hal indirimiyle 7 yıl 9 ay 10 gün hapis.
Muğla'da, İnci Sandık (36) ile oğlu Sezai Talha'nın hastanede tedavi gördüğü, emzirdiği 6 aylık bebeği Uraz ile kızı Karya'nın (6) yaşamlarını yitirdiği ilaçlama olayının tutuklu sanığı Halil Kahraman'a (44), iyi hal indirimiyle 7 yıl 9 ay 10 gün hapis cezası verildi. Cezanın gerekçeli kararında, "Sanığın sosyal ilişkileri, fiilden sonraki ve yargılama sürecindeki davranışları ile cezanın sanığın geleceği üzerindeki olası etkileri takdiri indirim nedeni olarak değerlendirilerek sanığın 7 yıl 9 ay 10 gün hapis cezasıyla cezalandırılmasına karar verilmiştir" denildi.
Bodrum ilçesi Ortakent Mahallesi'nde yaşayan İnci Sandık ile oğulları Sezai Talha ve 6 aylık Uraz ile kızı Karya, 20 Mayıs 2023 sabahı rahatsızlanınca Bodrum Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. Annesinin sütünden zehirlendiği sanılan Uraz, kurtarılamadı. Ambulansla Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'ne sevk edilen Kayra Sandık da yaşamını yitirdi. İki kardeş 21 Mayıs 2023'te, ilçede toprağa verildi. Çocuklarının cenazesine katılan İnci Sandık, rahatsızlanınca yeniden hastaneye kaldırıldı. Anne ve oğlu tedavilerinin ardından taburcu edildi.
TARIM İLACIYLA İLAÇLANMIŞ
Olayın ardından baba Alp Sandık'ın ifadesine başvuruldu. Sandık ifadesinde, evdeki haşerelere karşı firma tarafından yapılan ilaçlamanın aşırı olduğunu söyledi. Sandık'ın ifadesi doğrultusunda Bodrum Cumhuriyet Başsavcılığı'nın talimatıyla evi ilaçlayan ve ilaçlama şirketinin sahibi olan Halil Kahraman, 21 Mayıs 2023 akşamı gözaltına alındı. Emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen Kahraman, çıkarıldığı mahkemede "Taksirle birden fazla kişinin ölümüne sebep olmak" suçundan tutuklandı. Yapılan incelemede evin, halk dilinde "buğday biti" olarak adlandırılan tarım ilacıyla ilaçlandığı belirlendi.
SANIK HAKKINDA İDDİANAME HAZIRLANDI
Bodrum Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından Halil Kahraman hakkında, "Taksirle birden fazla ölüme ve yaralanmaya neden olma" suçundan 2 yıldan 15 yıla kadar hapis cezası istemiyle 4 sayfalık iddianame hazırlandı. İddianamede sanık Kahraman'ın, 12 Mayıs 2023 tarihinde böceklere karşı evi ilaçlamaya geldiği ancak böceklerin ölmemesi üzerine 2'nci defa 18 Mayıs 2023'te eve geldiği belirtildi. İddianamede, Sanık Kahraman'ın evin yatak odası bölümüne buğday biti diye tabir edilen 4 tablet tarım ilacı bıraktığı ve yatak odasının kapısını bantla kapattığı, şüphelinin yatak odasına 2 gün boyunca girilmemesini ve 2 gün sonra havalandırılarak girilmesi gerektiğini söylediği belirtildi.
EVDE KALIP KALMAMALARI KONUSUNDA UYARMAMIŞ
İddianamede sanık Halil Kahraman'ın, müştekilerin ve çocukların evde kalıp kalmamaları yönünde bir beyanda bulunmadığı, müştekiler ve çocuklarının evde kalmaya devam ettikleri, son olarak kullanılan tabletlerin havayla temas etmesi üzerine zehirli gazın ortaya çıktığı, bu şekilde etrafa yayılan zehirli gazın yatak odasının düzgün şekilde kapatılmaması ve müştekilerin evde kalmalarına izin verilmesi nedeniyle müştekiler ve çocuklarına etki etmeye başladığı ortaya çıktı. Ayrıca, iddianamede olayda yaşamını yitiren 2 kardeşin Adli Tıp Raporu'na göre, kullanılan böcek ilacından kaynaklı yaşamını yitirdiği belirtildi.
15 GÜN EVE GİRİLMEMELİYMİŞ
Savcılık iddianamesinde, şüpheli Halil Kahraman'ın tabletleri evin yatak odasına yerleştirdikten sonra kapısını bantla kapattığı ve sadece bu odaya 2 gün girilmemesini söylediği, ilacın uygulandığı alana 15 gün boyunca herhangi bir canlının girmemesi ve bu ilacın evlerde hiçbir şekilde uygulanmaması gerektiği halde ilacın uygulandığı belirtildi. Ayrıca, ölümün gerçekleştiği zamana kadar müşteki ve çocuklarının bu alanda kaldıkları, şüphelinin daha önce başka evlerde aynı ilacı uygulaması ve herhangi bir sorunla karşılaşmadığından müştekilere bu yönde uyarıda bulunmadığı kaydedildi. Ayrıca, havayla temas eden ilacın çıkardığı gazın renksiz olması nedeniyle diğer odalara da yayıldığının fark edilemeyeceği ancak bunların ilaçlama firması sahibi ve uzun yıllardır bu işi yapan şüpheli tarafından bilindiği belirtildi.
KULLANIMDA 10 KAT DOZ AŞIMI YAPMIŞ
Bitki Karantinası Fümigasyon Yönetmeliği kapsamında olayda kullanılan tarım ilacının kullanımı sırasında oda hacminin 4'te 3'ünü geçmemesi gerektiği belirtilirken, buna rağmen tarım ilacının 3 metreküp alana etki ettiği ve odanın hacminin ise 4 metreküp olduğu belirtildi. Sanık Halil Kahraman ise duruşmalarda yatak odasına 8-10 tablet ilaç yerleştirdiğini beyan ettiği göz önüne alındığında, kullanım dozunu 10 kat aştığı ortaya çıktı. Öte yandan, ilaçlama amacıyla kullandığı tarım ilacının kullanım yetkisinin ziraat mühendisi, orman mühendisi veya orman endüstri mühendisinde olduğu kaydedildi. Sanık Kahraman'ın ise bu yetki ve belgeye sahip olmadığı ortaya çıktı. Geçen martta görülen 3'üncü ve karar duruşmasında mahkeme heyeti, kararını açıklayıp, sanık Kahraman için ilk olarak 2 kişinin ölümüne neden olması, yaralananlar açısından oluşan zarar ve tehlikenin ağırlığını dikkate alıp, cezanın alt sınırdan uzaklaşılarak 7 yıl hapis cezası verdi. Sanığın suçu bilinçli taksirle işlemiş olması nedeniyle bu cezasını 9 yıl 4 ay hapse çevirdi. Sonrasında ise iyi hal indirimi uygulayıp, sanık Kahraman'ı 7 yıl 9 ay 10 gün hapis cezasına çarptırdı.
GEREKÇELİ KARAR AÇIKLANDI
Bodrum Ağır Ceza Mahkemesi gerekçeli kararını açıkladı. Açıklamada Muğla Büyükşehir Belediyesi'nde ilaçlama biriminde görev yaptıktan sonra istifa edip kendine ait iş yerini açarak ilaçlama işleri yapmaya başlayan sanığın arkadaşı olan katılan Alp'in kendisine ilaçlama konusunda başvurması üzerine ikamete gelip ilk olarak haşere ilacını kullandığı, bu ilaçla sorununun çözülmemesi üzerine kendisine tekrar başvurulduğunda "ambar biti tableti" isimli tabletlerden 4 adet kullandığı, ilacın insanların olduğu yerde kullanılmasının bilimsel olarak yasak ve tehlikeli olduğu, sanığın sırf bu şekilde bir ilaç kullanmakla dahi dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı hareket ettiğinde tereddüt bulunmadığı, bilirkişi raporunda belirtildiği şekilde bu ilacın kullanıldığı yerlere 15 gün insan veya hayvan sokulmaması gerektiği, buna göre sanığın savunmasında belirttiği ve katılanlar tarafından da doğrulanan yatak odasının kapısının bantla kapatılmasının, kapı altına havlu sıkıştırılmasının ilacın olumsuz etkilerini engellemek açısından etkili bir önlem olmadığı, sanığın insanların yaşadığı yerlerde hiç kullanılmaması gereken bir ilacı kullandıktan sonra katılanların ilacın vasıf ve mahiyetiyle ortaya çıkabilecek sonuçlar yönüyle uyarmadığı belirtildi.
'DİKKAT VE ÖZEN YÜKÜMLÜLÜĞÜNE AYKIRI DAVRANDI'
Kahraman'ın gaz haline gelerek etki gösteren bir ilacın uygulanması akabinde katılanlara 2 gün boyunca odayı kullanmamak şartıyla evde kalabileceklerini söyleyerek kişileri yanlış yönlendirdiği ifade edilirken; açıklamanın devamında, "Sanığın belirtilen dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı davranışları neticesinde bebek Uraz Sandık ile Karya Sandık'ın (Adli Tıp Kurumu raporlarında belirtildiği şekilde) insektisit zehirlenmesi sonucu vefat ettikleri, katılan İnci ile katılanların çocukları Sezai Taha Sandık'ın ise basit bir tıbbi müdahaleyle giderilebilecek ölçüde hafif nitelikte olmayacak şekilde yaralandıkları, sanığın taksirli fiilinden sonra ölüm ve yaralanma neticeleri açısından illiyet bağını kesecek ölçüde herhangi bir durumun dosya kapsamında bulunmadığı, buna göre sanık müdafinin bu yöndeki savunmalarına mahkememizce itibar edilmediği, sanığın fiil tarihinden önce belirli bir süre bir kamu kurumunda ilaçlama işinde çalıştığı, akabinde kendisine ait bir ilaçlama şirketi açtığı, bu nedenle ilaçlama işleri açısından bilgi sahibi olduğu, ayrıca mahkememizde alınan savunmasında; söz konusu tabletin evlerde kullanılmadığını prospektüsün üzerinde yazılması nedeniyle bildiğini ancak kendisinin bunu başka evlerde daha önce kullandığını ve sıkıntı yaşamadığını beyan ettiği, bu kapsamda sanığın ortaya çıkan ölüm ve yaralanma neticelerini öngörmesine rağmen ilacı daha önce kullanması hususu ile bu konudaki deneyimi ve uzmanlığına dayanarak fiili gerçekleştirdiğinde tereddüt bulunmadığından sanığın bilinçli taksirle hareket ettiğinin mahkememizce kabul edildiği anlaşılmakla; sanığın bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölmesine ve birden fazla kişinin yaralanmasına neden olma suçunu işlediği sabit görülerek belirtilen suçtan mahkumiyetine karar verilmiştir" denildi.
Mahkeme heyeti indirim nedenini ise şu ifadelerle açıkladı:
"Sanığın sosyal ilişkileri, fiilden sonraki ve yargılama sürecindeki davranışları ile cezanın sanığın geleceği üzerindeki olası etkileri takdiri indirim nedeni olarak değerlendirilerek TCK'nın 62'nci maddesi uyarınca cezası 1/6 oranında indirilerek sanığın neticeten 7 yıl 9 ay 10 gün hapis cezasıyla cezalandırılmasına karar verilmiştir."
'İKİ ÇOCUĞUN HAKKINI SONUNA KADAR SAVUNMAYA DEVAM EDECEĞİZ'
İnci ve Alp Sandık çifti, sanığa verilen cezanın kararı üzerine büyük üzüntü yaşadıklarını belirtti. Sandık ailesinin avukatı Kazım Eren, "Gerekçeli karardan da anlaşılacağı üzere sanığın bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümü ve yaralanması suçunu işlediği sabittir. Buna rağmen yasada bahse konu suç için öngörülen 2-15 yıl temel cezanın neden üst sınırdan uygulanmadığı sorusu cevapsız kalmaktadır. Zira kararda da görüleceği üzere sanık ölümlere sebebiyet veren zehirli ilacın özelliklerini bilmektedir ve bu ilacı defalarca daha önce başka evlerde de kullanmıştır. Sanığın bu sorumsuzluğunun cezasını 2 küçük yavrumuz ödemek zorunda kalmıştır. Bu 2 küçüğün hayatlarının bedelinin 7 yıl hapis cezası olarak belirlenmesi vicdanımızı son derece rahatsız etmekte, adalete olan inancımızı sarsmaktadır. Sanığın hakkı olan cezayı alması için gerekli tüm kanun yollarına başvurmak suretiyle, 2 küçük çocuğun hakkını sonuna kadar savunmaya devam edeceğiz" diye konuştu.
DHA
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.