Tıraş işlemi hayvanın sağlığı açısından büyük önem taşırken, kırkılan kılları Yörük çadırı dokunması amacıyla tüccarlara satan Yörükler de gelir elde ediyor.

Demre'ye bağlı Beymelek Mahallesi'nden Yusuf Keskin (35) ve kardeşi Ramazan Keskin (34), yaklaşık 300 keçisiyle mayıs ayında Beymelek Mahallesi'nin üstündeki Erikligöl Yaylası'na çıktı. Traktör ve arazi araçlarının çıkabildiği 1450 rakımlı yaylada hayvanlarını otlatan iki kardeş, derme çatma barakalarda yaşamlarını sürdürüyor. Elektrik ihtiyacını kurdukları güneş panellerinden karşılayan Keskin kardeşler doğal peynir ve tereyağı üretiyor.

Keskin kardeşlerin bu günlerdeki yoğun işleri ise keçilerini tıraş etmek. İki kardeşten biri keçiyi tutuyor, diğeri "kırklık" denilen özel makasla keçilerin kılını kırkıyor. Kırkılan kıllar önce yere dökülüyor ardından toplanarak, çuvallara dolduruluyor ve kilosu 1-1,5 liradan satılıyor.

Yusuf Keskin, "Hayvancılık Toroslarda çok zor. Bir o kadar da zevkli. Doğanın içinde yaşıyorsunuz. Bu günlerde keçilerimizin kıllarını kırkma yapıyoruz. Kırktığımız kılları toplayarak, Burdur'dan gelen tüccarlara satıyoruz. Burdur'da bir işletmede, bu keçi kıllarından Yörük çadırı dokunuyor. Bu mevsimde keçilerin kılı mutlaka tıraş edilmeli. Keçinin kılının kırkılması, keçinin vücudunu dinlendirir. Kılların arasındaki bit, kene gibi yabancı haşerelerin temizlenmesini sağlar. Vücudun örtüsü olan kıllar yenilenir. Keçinin sağlıklı ve verimli olmasını sağlar. Keçi kılları daha önce Suriye'ye ihraç ediliyordu. Suriye'deki savaştan önce kilosunu 2 liradan satıyorduk. Alıcı çoktu. Şu anda alıcı yok. Kilosunu en fazla 1,5 lirada satabiliyoruz ama boşa atmaktan iyi" dedi.