Yoğun bakımdaki süreci anlatan Öz, "İlk gün çok kötüydü. Çünkü nefes alamıyordum. Yüzüstü yatmam isteniyordu. En sonunda beni uyuttular. 2'nci gün uyanık olarak yoğun bakımda bekledim. Ölümle yaşam arasında gidip geldim. 4-5 gün benim için kabir azabı gibiydi" dedi.

Manavgat ilçesinde yaklaşık 1 ay önce Fen Bilgisi öğretmeni Özgün Öz'e, evlerine gelen misafirden virüs kaptı. Misafirin yanında maskesiz oturan Öz, boğazının ağrımasını ve öksürmesini mevsimsel geçişteki polen alerjisi belirtileriyle karıştırınca tedavide de geç kaldı. 15 günün sonunda sağlık durumunun ağırlaşması ve ateşinin yükselmesi nedeniyle koronavirüs testi yaptıran Özgün Öz, test sonucunun pozitif çıkmasıyla özel bir hastanede tedaviye alındı. Durumu kötüye gidince Akdeniz Üniversitesi Hastanesi'ne sevk edilen Öz, hemen kırmızı kodlu Covid Yoğun Bakım Ünitesi'ne alındı. Ciddi solunum sıkıntısı çeken ve çok fazla öksürmekten yüzüstü yatamayan Özgün Öz, bu nedenle ilk gün uyutuldu.

'KABİR AZABI GİBİYDİ'

Yoğun bakımdaki süreci anlatan Öz, "İlk gün çok kötüydü. Çünkü nefes alamıyordum. Yüzüstü yatmam isteniyordu. Oksijen satürasyonum çok düşüktü. Yüzüstü yatmazsam yükselmeyecek ve toparlayamayacaktım. En sonunda beni uyuttular. 2'nci gün uyandım, devamında uyanık olarak yoğun bakımda bekledim. Çok daha zordu. Uyuyarak beklediğinizde bir şeyin farkında olmuyorsunuz. Uyandığınızda normal hayatınıza devam ediyorsunuz. 4- 5 gün kabir azabı yaşamışım gibi. Ölümle yaşam arasında gidip geldim. O süreç benim için kabir azabı gibiydi. Sonra giderek durumum iyileşti. Tedavimi oldum" dedi.

'TUVALETE GİTMEK, ELİMİ YÜZÜMÜ YIKAMAK BÜYÜK LÜKSMÜŞ'

Yoğun bakımda tedavisinin yanında kişisel bakımlarının da sağlık çalışanları tarafından yapıldığını anlatan Özgün Öz, "Benim en çok zoruma giden bu oldu. Belki yaşlanınca bunu yaşayacağız ama genç yaşta bunu yaşayınca çok zorlandım. Kendi tuvaletine gidebilmek, elini yüzünü yıkayıp diş fırçalayabilmek bile büyük lüksmüş. Bunu sağlık ekipleri karşıladı. Onlara çok teşekkür ediyorum. Hakları kesinlikle ödenmez. Her şeyimizle dört dörtlük ilgilendiler" diye konuştu.

'MERDİVEN ÇIKMAYA NEFES YETMİYOR'

Hastaneden taburcu olduğunda eski yaşantısına devam etmekte zorlandığını aktaran Özgün Öz, merdivende 2 basamak birden çıkamadığını anlattı. Merdivenleri eşinin yardımıyla çıktığını belirten Öz, "Merdiven çıkmaya nefes yetmiyor. Ufak işlerinizi yapmaya nefesiniz yetmiyor. Eskiye dönmek için sanırım 2-3 ayım daha var" dedi.

BELİRTİLERİ GÖZ ARDI EDİP GEÇ KALMAYIN

Maskenin önemini vurgulayan Özgün Öz, "Soğuk algınlığı, grip gibiydim hafif üşüttüm, soğuk su içtim o yüzden böyle hissediyorum gibi bahanelere sığınıp bu hastalığı ertelememek lazım. Öyle bile olsa test yaptırmak gerekiyor. Bu yaşadıklarım bir anlık gaflet, rehavete kapılmaktan kaynaklanıyor. O yüzden her şey normale dönmüş gibi yaşamamamız lazım" diye konuştu.

'YORGUNLUK YAKINMALARI BİR SÜRE DEVAM EDECEK'

Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ata Nevzat Yalçın ise Özgün Öz'ün tamamlanan tedavisi ve takibinin yapıldığını belirterek, şöyle konuştu:

"Ciddi solunum sıkıntısı, oksijen satürasyonunun düşük olması sebebiyle hızlı bir şekilde yoğun bakıma aldık. Bu süreçte hastanın genç olması, eşlik eden çok ciddi bir rahatsızlığının olmaması bizim için ciddi avantajdı. Bu tür hastalarda bütün sıkıntı gecikmeydi. Tedavi ne kadar erken başlar ve hızlı bir şekilde tedavi yükselirse başarılı olma şansı yüksek. Sıkıntı yaratan veya kaybettiğimiz hastalarda bütün sorun, hastanın hastaneye geç başvurması. Soğuk algınlığı gibi düşünerek çok fazla üzerinde durulmadığını gördük. Rehavete kapılmamak lazım. Günlük ilişkilerimizde maskeyi düzenli kullanmak, mesafeyi kollamak, hijyene dikkat etmek, mümkünse de kapalı ortamlardan ziyade açık ortamları tercih etmek önemli. Hastamızın yorgunluk yakınmaları bir süre daha devam edecek. Buna postcovid diyoruz. Birkaç aylık süreçte tamamen eski günlerine dönecek. Bu sürede beslenmesi, istirahat etmesi çok önemli."