Muhsin Yazıcıoğlu Kimdir? Türk Siyasetinin Unutulmaz Lideri 16. Yılında Anılıyor

Muhsin Yazıcıoğlu Kimdir? Türk Siyasetinin Unutulmaz Lideri 16. Yılında Anılıyor

Muhsin Yazıcıoğlu kimdir? Türk siyasetçinin hayatı, helikopter kazası, Ülkü Ocakları, BBP liderliği ve mirası 16. yılında anılıyor. İşte detaylar...

Türk siyasetinin en dikkat çekici figürlerinden biri olan Muhsin Yazıcıoğlu, 25 Mart 2009’da Kahramanmaraş’ta geçirdiği helikopter kazasıyla aramızdan ayrıldı. Büyük Birlik Partisi’nin (BBP) kurucu lideri olan Yazıcıoğlu’nun vefatının üzerinden tam 16 yıl geçti. Bugün, sevenleri tarafından anılan lider, hem siyasi duruşu hem de trajik ölümüyle hala konuşuluyor.

Sivas’ın Şarkışla ilçesine bağlı Elmalı köyünde 1954’te doğan Yazıcıoğlu, genç yaşta siyasete atılarak Ülkü Ocakları ve Milliyetçi Hareket Partisi’nde (MHP) önemli roller üstlendi. 1993’te kurduğu BBP ile bağımsız bir çizgi benimseyen Yazıcıoğlu, darbelere karşı dik duruşu ve halk iradesine olan sarsılmaz bağlılığıyla tanındı. Ancak 2009’daki helikopter kazası, onun hayatını ve siyasi kariyerini beklenmedik bir şekilde sonlandırdı.

Yazıcıoğlu’nun ölümü, yalnızca siyaset dünyasını değil, geniş halk kitlelerini de derinden etkiledi. Kazanın ardından ortaya çıkan soru işaretleri, suikast iddiaları ve soruşturmalar, yıllardır gündemden düşmedi. “Üşüyorum” şiiriyle duygularını ölümsüzleştiren liderin mirası, bugün Türkiye’nin dört bir yanında camiler, okullar, caddeler ve vakıflarla yaşatılıyor. Peki, Muhsin Yazıcıoğlu kimdi, hayatı nasıl geçti ve ölümü neden hala tartışılıyor?

67e0344ad04a4851.webp

MUHSİN YAZICIOĞLU KİMDİR?

Muhsin Yazıcıoğlu’nun yaşam öyküsü, Sivas’ın küçük bir köyünde mütevazı bir başlangıçla şekillendi. 31 Aralık 1954’te Halit ve Fidan Yazıcıoğlu çiftinin son çocuğu olarak dünyaya gelen Yazıcıoğlu, ilk ve orta öğrenimini Şarkışla’da tamamladı. Ardından Ankara Üniversitesi Veteriner Fakültesi’nde eğitim alarak veteriner hekim unvanını kazandı. Ancak onun asıl tutkusu siyasetti. 1968’de Şarkışla’da Genç Ülkücüler Hareketi’ne katılması, hayatını değiştirecek bir adım oldu.

Üniversite yıllarında Ankara’ya gelen Yazıcıoğlu, Ülkü Ocakları’nda hızla yükseldi. 1970’lerde genel başkan yardımcılığı ve ardından genel başkanlık görevlerini üstlendi. 12 Eylül 1980 darbesinde 7,5 yıl hapis yatan lider, bu zorlu süreçte Mamak Cezaevi’nde geçirdiği 5,5 yılı hücrede tamamladı. Hücrede yazdığı “Üşüyorum” şiiri, hem onun iç dünyasını yansıttı hem de sevenleri için sembol haline geldi. Cezaevinden çıktıktan sonra ülkücü camiaya destek olmak için Sosyal Güvenlik ve Eğitim Vakfı’nı kurdu ve 1987’de Milliyetçi Çalışma Partisi’ne (MÇP) katılarak siyasete geri döndü.

1993’te MÇP’den ayrılarak BBP’yi kurması, Yazıcıoğlu’nun siyasi kariyerinde dönüm noktası oldu. “Ordu gözbebeğimizdir ama namlusunu millete çevirmiş tanka selam durmam” sözü, onun ilkeli duruşunu özetleyen bir manifesto niteliğindeydi. 2009’da yerel seçim çalışmaları için Kahramanmaraş’tan Yozgat’a giderken bindiği helikopterin düşmesiyle hayatını kaybeden Yazıcıoğlu’nun ölümü, suikast iddialarıyla gölgelendi. Kazanın ardındaki sır perdesi, 16 yıldır aralanmayı bekliyor.

muhsin-yazicioglu-1.webp

SİYASİ KARİYERİ

Muhsin Yazıcıoğlu’nun siyasi yolculuğu, gençlik yıllarından itibaren ülkücü hareketin içinde geçti.

  • Doğum ve Eğitim: 31 Aralık 1954, Sivas Elmalı köyü; Ankara Üniversitesi Veteriner Fakültesi mezunu.

  • Siyasi Görevler: Ülkü Ocakları Genel Başkanı (1970’ler), MHP Genel Başkan Müşaviri, BBP Kurucu Genel Başkanı (1993), Sivas Milletvekili (19, 20, 23. dönem).

  • Ölüm: 25 Mart 2009, Kahramanmaraş’ta helikopter kazası.

Yazıcıoğlu, 1968’de ülkücü harekete katıldığında henüz 14 yaşındaydı. 1978’de Ülkücü Gençlik Derneği’nin kurucu genel başkanı oldu ve bu dönemde Bahçelievler ile Maraş olaylarıyla anıldı, ancak yargı tarafından suçsuz bulundu. 12 Eylül darbesinde hapse giren lider, 7,5 yıllık cezaevi sürecinde direncini korudu. 1991’de Sivas’tan milletvekili seçilerek TBMM’ye giren Yazıcıoğlu, 1993’te BBP’yi kurarak Türk siyasetine yeni bir soluk getirdi. 2007’de bağımsız milletvekili olarak parlamentoya dönen lider, ölümüne kadar BBP’nin başında kaldı.

Yazıcıoğlu’nun cenazesi, 31 Mart 2009’da Ankara Kocatepe Camii’nde kılınan namazla son yolculuğuna uğurlandı. Yaklaşık 700 bin kişinin katıldığı törende, Türk bayrağına sarılı naaşı çiçeklerle süslendi. Vasiyeti üzerine Taceddin Dergahı’na defnedilen liderin adı, Sivas’tan İstanbul’a kadar birçok yerde parklara, caddelere ve vakıflara verildi. Onun mirası, sadece siyasi bir liderlik değil, aynı zamanda halkla kurduğu güçlü bağlarla da anılıyor.

muhsin-yazicioglu.webp

HELİKOPTER KAZASI VE SÜREGELEN TARTIŞMALAR

Yazıcıoğlu’nun helikopteri, 25 Mart 2009’da Kahramanmaraş’tan Yozgat’a hareket ederken düştü.

  • Kaza Detayları: Helikopter, Keş Dağı’nda 48 saatlik arama sonucu bulundu; Yazıcıoğlu ve 5 kişi hayatını kaybetti.

  • Soruşturma Süreci: Suikast iddiaları, karbonmonoksit bulguları ve FETÖ bağlantıları gündemde.

  • Son Gelişmeler: Kaza, Kahramanmaraş Özel Yetkili Savcılığı’nca hala inceleniyor.

Kaza sonrası İHA muhabiri İsmail Güneş’in 112’ye yaptığı çağrı, olayın dramatik boyutunu ortaya koydu. Güneş, bacağının kırıldığını ve Yazıcıoğlu’nu göremediğini belirtirken, diğer yolcuların durumunun belirsiz olduğunu aktardı. 48 saat sonra bulunan enkaz, arama bölgesinden 115 kilometre uzaktaydı, bu da ihmalleri gündeme getirdi. Yazıcıoğlu’nun naaşı, karlar içinde bulununca “Üşüyorum” şiiri bir kez daha yankılandı.

Kazanın ardından suikast iddiaları ortaya atıldı. Helikopterin GPS cihazının sökülmesi, kanlarda karbonmonoksit bulunması ve FETÖ’yle bağlantılı isimlerin olaya karıştığına dair bulgular, tartışmaları alevlendirdi. 15 Temmuz darbe girişiminde yer alan bazı askerlerin kazayla ilişkilendirilmesi, “Yazıcıoğlu FETÖ tarafından öldürüldü” tezini güçlendirdi. Devlet Denetleme Kurulu ve Meclis raporları tatmin edici bulunmazken, ailesi adalet arayışını sürdürüyor.

66013e8546bef878-w1200xh811.webp

MUHSİN YAZICIOĞLU’NUN SİYASİ YÜKSELİŞİ

Muhsin Yazıcıoğlu’nun hayatı, Sivas’ın Elmalı köyünde sade bir ailede başladı. Halit ve Fidan Yazıcıoğlu’nun yedi çocuğundan biri olarak dünyaya gelen Yazıcıoğlu, çocukluğunu köyünde geçirdi. İlkokul ve ortaokulu Şarkışla’da okuyan genç Muhsin, lise yıllarında siyasete ilgi duymaya başladı. 1972’de Ankara’ya gelerek veteriner fakültesine giren Yazıcıoğlu, burada Ülkü Ocakları’yla tanıştı ve kısa sürede liderlik basamaklarını tırmandı.

1970’lerde Ülkü Ocakları’nın genel başkanlığına yükselen Yazıcıoğlu, dönemin çalkantılı siyasi atmosferinde etkili bir figür oldu. 1978’de Ülkücü Gençlik Derneği’ni kurarak gençlik hareketlerini organize etti. Ancak aynı yıl Maraş ve Bahçelievler olaylarıyla adı anıldı. Yargılanmasına rağmen suçsuz bulunarak serbest bırakıldı. Bu süreç, onun kararlılığını ve inancını perçinledi.

12 Eylül 1980 darbesi, Yazıcıoğlu’nun hayatını derinden etkiledi. MHP ve Ülkücü Kuruluşlar Davası’nda yargılanan lider, Mamak Cezaevi’nde 5,5 yılı hücrede olmak üzere 7,5 yıl hapis yattı. Bu zorlu dönemde Dev-Yol lideri Nasuh Mitap ile aynı hücreyi paylaştı. Cezaevinde yazdığı “Üşüyorum” şiiri, onun yalnızlığını ve direncini anlatan bir belge oldu. 1987’de serbest kalan Yazıcıoğlu, ülkücü camiaya destek için vakıf kurdu ve siyasete geri döndü.

resized-e8e45-b42d43a81.jpg

BBP’NİN KURULUŞU VE YAZICIOĞLU’NUN İLKELERİ

1987’de Milliyetçi Çalışma Partisi’ne (MÇP) katılan Yazıcıoğlu, genel sekreter yardımcılığı yaptı. 1991’de RP, MÇP ve IDP ittifakıyla Sivas’tan milletvekili seçildi. Ancak MÇP’nin çizgisinden memnun olmayan Yazıcıoğlu, 1992’de partisinden ayrılarak 1993’te BBP’yi kurdu. Bu adım, onun bağımsızlığını ve halka dayalı siyaset anlayışını gösterdi.

BBP, Yazıcıoğlu’nun liderliğinde milliyetçi ve manevi değerlere vurgu yapan bir parti olarak şekillendi. 1995’te ANAP-BBP ittifakıyla yeniden milletvekili olan lider, 1996’da ANAP’tan ayrılarak BBP’ye döndü. 2007’de ise bağımsız milletvekili olarak TBMM’ye giren Yazıcıoğlu, halkın sesi olmayı sürdürdü. Onun “tanklara selam durmam” çıkışı, darbelere karşı duruşunun en net ifadesiydi.

HELİKOPTER KAZASI

25 Mart 2009, Türk siyasetinde kara bir gün olarak tarihe geçti. Yazıcıoğlu, yerel seçim çalışmaları için Kahramanmaraş’tan Yozgat’a giderken helikopteri düştü. Kazada, Yazıcıoğlu ile birlikte pilot Kaya İstektepe, İHA muhabiri İsmail Güneş ve üç BBP’li hayatını kaybetti. Arama çalışmaları 48 saat sürerken, enkaz Keş Dağı’nda bulundu.

Kazanın ardından suikast iddiaları gündeme geldi. Helikopterin GPS cihazının sökülmesi, enkaza geç ulaşılması ve kanlarda karbonmonoksit bulunması, şüpheleri artırdı. 15 Temmuz darbe girişiminde yer alan askerlerin kazayla bağlantısı, FETÖ iddialarını güçlendirdi. Soruşturma, 16 yıldır sonuçlanmazken, Yazıcıoğlu’nun ailesi ve sevenleri gerçeğin peşinde.

YAZICIOĞLU’NUN MİRASI

Muhsin Yazıcıoğlu’nun ölümü, Türkiye’de büyük bir yankı uyandırdı. Cenaze törenine 700 bin kişi katılarak lideri son yolculuğuna uğurladı. Taceddin Dergahı’na defnedilen Yazıcıoğlu’nun adı, parklara, okullara ve vakıflara verilerek yaşatılıyor. “Üşüyorum” şiiri, onun duygusal mirasının bir parçası olarak hafızalarda kaldı.

Yazıcıoğlu, siyasi duruşuyla olduğu kadar insaniliğiyle de sevildi. Darbelere karşı çıkışı, halka bağlılığı ve cesareti, onu sıradan bir politikacıdan öte bir lider yaptı. Bugün, sevenleri tarafından “şehit” olarak anılan Yazıcıoğlu’nun hikayesi, Türk siyasetinde bir dönemi temsil ediyor.

Antalya Haber - antalyahaber.tv

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Önceki ve Sonraki Haberler