Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Suriye’deki iç savaşa yönelik yaptığı açıklamada, muhalif grupların ilerleyişine dikkat çekti. İdlib, Hama ve Humus’u ele geçiren muhaliflerin hedefinin Şam olduğunu belirten Erdoğan, Esad ile iş birliği çağrısına olumlu bir yanıt alamadığını söyledi. Türkiye, İran ve Rusya, gelişmeleri değerlendirmek üzere bir araya gelmeye hazırlanıyor.

İDLİB’DEN ŞAM’A UZANAN KRİTİK SÜREÇ

Cumhurbaşkanı Erdoğan, cuma namazı sonrası gazetecilere yaptığı açıklamalarda, Suriye’deki son duruma ilişkin önemli mesajlar verdi. Erdoğan, “Esed’e ‘Gel, Suriye’nin geleceğini birlikte belirleyelim’ çağrımız oldu. Ancak olumlu bir yanıt alamadık. Şu anda İdlib’den sonra Hama ve Humus, muhaliflerin kontrolüne geçti. Şam’a doğru bir ilerleyiş söz konusu,” ifadelerini kullandı.

Bu açıklamalar, Suriye’deki güç dengelerinin yeniden şekillendiği bir dönemde geldi. Özellikle son birkaç haftada, muhalif militanların ciddi ilerleme kaydettiği ve Beşar Esad rejiminin kontrolündeki stratejik noktaların birer birer düştüğü görülüyor.

MUHALİFLERİN BAŞARILARI: HALEP VE HAMA ELE GEÇİRİLDİ

Muhalif gruplar arasında liderlik rolünü üstlenen Heyet Tahrir el-Şam (HTŞ) ve Türkiye destekli Suriye Milli Ordusu, Halep’teki beklenmedik başarılarının ardından Suriye’nin orta bölgelerine ilerledi. 29 Kasım gecesi, Hama kenti muhaliflerin kontrolüne geçti. Bu gelişme, Esad rejimi ve destekçileri olan Rusya ve İran için ağır bir darbe olarak değerlendiriliyor.

Halep, 2016 yılında rejim güçlerinin kapsamlı operasyonuyla muhaliflerden alınmıştı. Ancak muhaliflerin bu yılki ilerleyişi, o dönemden bu yana bölgede yaşanan en büyük çatışma olarak kaydediliyor. Hama’nın kaybı, rejim güçlerinin lojistik bağlantılarında ciddi sorunlara yol açtı.

MUHALİFLERİN STRATEJİK HEDEFİ: ŞAM

Muhalifler, Şam-Halep bağlantısını sağlayan M4 karayolu ve Lazkiye’den Halep’e uzanan M5 karayolu gibi kritik hatları ele geçirmeyi hedefliyor. Bu hatların kontrolü, Suriye hükümet güçlerinin hem askeri hem de lojistik anlamda hareket kabiliyetini büyük ölçüde kısıtlayacak.

İdlib’de stratejik öneme sahip Serakib ilçesinin muhalifler tarafından ele geçirilmesi de dikkat çekici bir gelişme. Bu ilçe, kuzeydeki lojistik hatların kesilmesinde kilit bir rol oynuyor. Anadolu Ajansı’na (AA) göre, muhalif gruplar şu anda Halep ve İdlib’de yaklaşık 70 bölgeyi kontrol altında tutuyor.

DİPLOMASİ TRAFİĞİ HIZLANIYOR

Suriye’deki bu kritik gelişmelerin ardından uluslararası diplomasi trafiği de hız kazandı. Türkiye, İran ve Rusya dışişleri bakanlarının cumartesi günü Doha’da bir araya gelerek muhaliflerin ilerleyişini değerlendirmesi bekleniyor. Bu toplantının, Astana Süreci’nin yeniden canlandırılması adına önemli bir adım olması planlanıyor.

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, 2 Aralık’ta yaptığı açıklamada, Türkiye’nin Suriye meselesinde çözüm odaklı bir yaklaşım benimsediğini belirtti. Fidan, “Astana Süreci’ni yeniden canlandırmak ve bölgede istikrarı sağlamak için en kısa sürede bakanlar düzeyinde bir toplantı gerçekleştireceğiz,” dedi.

TÜRKİYE’NİN TUTUMU

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamaları, Türkiye’nin bölgede oynadığı aktif rolü bir kez daha ortaya koydu. Türkiye, bir yandan muhalif gruplara destek sağlarken, diğer yandan İran ve Rusya ile diplomasi kanallarını açık tutuyor. Ankara’nın temel hedefi, Suriye’nin toprak bütünlüğünü koruyarak istikrarı sağlamak ve Türkiye sınırındaki terör tehdidini bertaraf etmek.

antalyahaber.tv