Manavgat'taki Yangın 10'uncu Gününde
ANTALYA'nın Manavgat ilçesindeki orman yangınlarında 10'uncu güne girildi.
Manavgat, Akseki, Gündoğmuş, İbradı ve Alanya sınırlarında 14 farklı noktada devam eden yangını söndürme çalışmaları, gece gündüz devam ediyor. Yangın, yerleşim yerlerinden uzakta ve sarp vadilerde sürüyor, alevlerin etkisini yitirdiği pek çok noktada da soğutma çalışması yapılıyor. Hava müdahalesiyle günde 1650 sorti yapılan bölgede, rüzgarın hızının azalmasıyla yangının bugün kontrol altına alınması bekleniyor.
Manavgat'ta, 28 Temmuz günü saat 12.05'te 4 farklı noktada başlayan orman yangınlarında 9'uncu güne girildi. Manavgat'a sınır ilçeler Akseki, Gündoğmuş, İbradı ve Alanya'nın bazı mahallelerine de sıçrayan yangında, 7 kişi yaşamını yitirdi. İlk yangınlardan birini ilçe merkezinde başlatan C.Y. (16), Manavgat Cumhuriyet Başsavcılığı'nın başlattığı soruşturma kapsamında "kasten orman yakmak" suçundan tutuklanarak cezaevine konuldu.
5 İLÇE 14 NOKTADA YANGIN
Yangın; Manavgat, Akseki, Gündoğmuş, İbradı ve Alanya sınırlarında 14 farklı noktada devam ediyor. Gülendağ, Kızıldağ, Karaisa- Karabul arası, Karadere, Gölcük, Belbaşı, Karabucak Vadisi, Sinevi Vadisi, Katrancı Dağı, Eynif Ovası, Murtiçi, Güçlüköy, Güzelbağ- Alara arası ve Susuz'da süren orman yangınlarına ekipler, cansiperane müdahale ediyor. Yangın, yerleşim yerlerinden uzakta ve sarp vadilerde sürüyor, alevlerin etkisini yitirdiği pek çok noktada da soğutma çalışması yapılıyor. Bölgede, rüzgarın hızının azalmasıyla yangının bugün kontrol altına alınması bekleniyor.
6511 PERSONELLE MÜDAHALE
Bölgede 8 uçak, 2 İHA, 19 helikopter, 1 insansız helikopter, 1832 araç ve 6 bin 511 personelle söndürme çalışmaları sürüyor. Hava müdahalesine katılan uçak ve helikopterler, günde ortalama 1650 sorti yaparak alevlere su bırakıyor. Yangından etkilenen 770 kişi ve görevlinin 763'ü tedavi edildi, 7 kişinin tedavisi devam ediyor. Afetten etkilenen 45 mahallede 2 bin 500 afetzedeye psikososyal destek verildi. 160 aileye konteyner kuruldu. Hasar tespit çalışmalarında 1352'si ağır hasarlı olmak üzere 2 bin 164 binanın hasar gördüğü tespit edildi.
3 BAKAN BÖLGEDE
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, bölgedeki söndürme çalışmalarını koordine ediyor. Çavuşoğlu, Kurum ve Karaismailoğlu, yangından etkilenen köylerde halkı ziyaret ediyor, taleplerini dinliyor, yangına müdahale eden görevli ve gönüllülerin çalışmalarını yerinde inceliyor.
İÇECEKLERE KAYNAK SUYUYLA SOĞUTMA
Gündoğmuş'un Karabul, Karaisa ve Kalecik mahallelerinde de dün ormanlık alanda evleri tehdit eden yangına karşı mücadele edilirken, alevlerin yerleşim yerlerine sıçraması tehlikesine karşı elektrik kesildi. Elektrik olmadığı için de çalışan ekipler ve gönüllüler için bölgeye getirilen su ve ayran gibi içecekler soğutulamadı. Bunun için köylüler, pratik çözüm buldu. Dağlardan gelen buz gibi kaynak suyun oluşturduğu, "Mehmet Ünal Ailesi Ayşe Ünal Hayratı" olarak yaptırılan çeşmenin "ahar" olarak da adlandırılan hazne kısmında biriken doğal su, soğutma için kullanıldı. İçinde soğutulan su ve ayranlar, alevlerle mücadele eden ekiplere ikram edildi.
GENÇLİK MERKEZİNİN MASKOTU "ATEŞ'
Öte yandan Manavgat'taki yangının ilk günlerinde, Gebeci Mahallesi'ndeki kırsalda AFAD ekipleri tarafından yavru köpek kurtarıldı. 3-4 aylık olduğu düşünülen yavru köpeğin annesinin ise yangında öldüğü belirlendi. AFAD ekipleri, yavru köpeği Manavgat Gençlik Merkezi'nde oluşturulan AFAD Koordinasyon Merkezi'ne getirdi ve "Ateş" ismini verdi. Merkezdeki görevliler ve gönüllülerin maskotu olan "Ateş', merkez içinde gün boyu geziyor, hem beslenip hem de bakımı yapılıyor.
YANAN ALANLAR SİMSİYAH KÜLLE KAPLANDI
Manavgat'ta 10'uncu günde orman yangını devam ediyor. Ekiplerin sahada zorlu mücadele ile söndürüp soğuttuğu alanlar ise geride yaşam belirtisi olmayan simsiyah bir görüntü bıraktı. Yanan ağaçların gövdeleri kömüre dönerken, zemin de simsiyah külle kaplandı. Havadan görüntülenen bu alanların çok geniş alana yayıldığı dikkati çekerken yangından daha az zarar gören yerlerin ise sarı renge büründüğü gözlendi. Yetkililer, yangında küle dönen orman alanı miktarının 100 bin hektarın üzerinde olduğunu belirtti.
BAYGINLIK GEÇİREN KADINA İLK MÜDAHALE DOKTOR VEKİLDEN
Manavgat'ta yangının etkilediği mahallelerden biri olan Karaöz Mahallesi'nde baygınlık geçiren kadına ilk müdahaleyi, göz doktoru olan AK Parti Antalya Milletvekili Tuba Vural Çokal yaptı. Günlerdir yangının tehdit ettiği mahalledeki evinde bir anda fenalaşan ve yeri yığılan yaşlı kadının yakınları çevreden yardım istedi. Bu sırada yangınla müdahale çalışmalarının koordinasyonu ve hasar tespit çalışmaları için mahallede bulunan AK Parti'nin doktor milletvekili Tuba Vural Çokal durumdan haberdar oldu ve hızla eve giderek kadına müdahale etti. İlk müdahaleyi yapan Çokal, bir yandan da sağlık ekiplerini arayarak, hastanın durumu hakkında bilgi verdi. Çokal'ın müdahalesinin ardınan kendine gelen yaşlı kadın, sağlık ekipleri tarafından hastaneye götürüldü.
YANGINDA ÖLEN ALMAN KADININ KARDEŞİNDEN DNA ÖRNEĞİ ALINDI
28 Temmuz'da orman yangınının başladığı Manavgat ilçesi Kalemler Mahallesi'nde kayıp olarak aranırken 4 gün sonra evin bahçesindeki zeytinlikte cenazeleri bulunan Fahri Yiğitokur (60) ile Alman asıllı eşi Andrea Yiğitokur'un (58) cenazeleri için, Alman kadının kardeşi Antalya Adli Tıp Kurumu morguna geldi. Kardeşi cesedin Andrea Yiğitokur'a ait olup olmadığının tespiti için DNA örneği verdi. DNA sonuçlarının ardından, çiftin Manavgat'ta defnedileceği belirtildi.
HAVADAN GÖRÜNTÜLEYİP, ACİL MÜDAHALE
Manavgat yangınının 2'nci günü itibarıyla bölgeye gelerek, ulaştırma ve haberleşme alanında tüm ekiplerle sahada olan Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, mahalleleri de gün boyu ziyaret edip, acil ihtiyaçların yerinde çözümünü sağlıyor. Arazi yapısının dağlık olması nedeniyle Karayolları ekipleri, Bakan Karaismailoğlu'nun yönetiminde, orman personeliyle ulaşım açısından pek çok yeni yol çalışması yaparak, yangına müdahalenin kolaylaştırılması sağladı. Öte yandan hem yangınla mücadele ekipleri hem de bölge halkının haberleşme sorunu yaşamaması için cep telefonlarının çekmediği birçok alana onlarca mobil baz istasyonu gönderildi.
Bakan Karaismailoğlu, Manavgat, Gündoğmuş, Alanya, İbradı ve Akseki'de 9 gündür bölgedeki onlarca yerleşim bölgesini ziyaret ederek, hem muhtarla hem de halkla bir araya geldi. Bakanlık personeli tarafından tüm bölgelerin dron ile görüntü ve fotoğrafları alınarak özellikle ulaşım anlamındaki durumları da yerinden tespit ediliyor, ihtiyaca göre Karayolları ekipleri, ulaşım sorunu olan bölgelere yönlendiriliyor.
10'uncu gününe giren yangınlarla ilgili değerlendirmede bulunan Bakan Karaismailoğlu, "Türkiye'mizin ciğerleri olan Ege ve Akdeniz bölgelerinde yoğunlaşan, ülkemizin çeşitli illerinde de etkili olan orman yangınlarına karşı devletimizin tüm imkanlarıyla tüm kurumları ve tüm personeli insanüstü süren mücadelemizin bugün 10'uncu günündeyiz. Yangınların söndürülmesi için çaba sarf eden tüm görevlilerimize ve vatandaşlarımıza şükranlarımı sunuyorum. Hayatını kaybedenlere Allah'tan rahmet yakınlarına başsağlığı diliyorum. Canını hiçe sayarak ormanlarımızı ve ormanlardaki canlıların kurtarılması, yangınların söndürülmesi için durmaksızın gece gündüz emek veren çalışanlara minnettarız" diye konuştu.
Yangından etkilenen mahalleleri tek tek ziyaret ettiklerini anlatan Bakan Karaismailoğlu, "Vatandaşlarımızın ihtiyaçlarını yerinde tespit ediyoruz. Bu ihtiyaçların hızla karşılanması için bütün bakanlıklarımız ve ilgili kurumlarımızla koordineli bir şekilde çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Yangının ilk anından itibaren devletimiz seferberlik halinde olağanüstü bir çalışma gerçekleştiriyor. İlk günden olduğu gibi devletin eli olarak her şart ve durumda halkımızın yanında olduk ve olmaya da devam edeceğiz. İnşallah çalışan binlerce arkadaşımızla birlikte bu afetin üstesinden geleceğiz ve bu afetin izlerini de kısa zamanda ortadan kaldıracağız" dedi.
YANAN ALANA FİDAN DİKİP, ÜSTÜNE TÜRK BAYRAĞI VE ŞİİR BIRAKTI
Manavgat'taki yangında küle dönen ormana bir kişi çam fidanı dikerek üzerine de Türk bayrağı ve "Orman Candır" isimli bir şiir bıraktı. Şiirin sonuna ise "Her kimseniz siz Türk milleti ile başa çıkamazsınız" yazılı not bırakıldı.
Manavgat'ta 28 Temmuz günü 4 ayrı noktada başlayan orman yangınlarının bir bölümü kontrol altına alınırken, bir bölümü ise 9 gündür yanıyor. Yangının en çok zarar verdiği noktalardan birisi de iki orman işçisinin hayatını kaybettiği Gebece Mahallesi yolu üzerindeki ormanlar oldu. Buradaki ağaçlar küle döndü. Yol üzerindeki ormana kim olduğu bilinmeyen bir kişi 1 çam fidanı dikti. Fidanı ayakta tutmak için yanına dikilen tahta çubuğa ise Türk bayrağı ve "Orman Candır" isimli bir şiirin yazılı olduğu kağıt asıldı. Şiirin altında ise "Her kimseniz siz Türk milleti ile başa çıkamazsınız" yazdığı görüldü.
YANMAYI GÖZE ALIP ANNE VE BABASINI ALEVLER ARASINDAN KURTARMIŞ
Manavgat'ta yangının ilk başladığı ve neredeyse tamamı yanan Kalemler Mahallesi'nde yaşananlar yürek burkuyor. Ümmühan (67) ve Mustafa Kemal (88) Okudan çifti, yangın gecesi yaşadıklarını ve 2 oğlunun kendilerini kurtarma anlarını anlattı. Alevlerin evlerine yaklaşması üzerine çift, Manavgat merkezde oturan oğulları Ferhat Okudan (38) ve Yılmaz Okudan'ı (44) aradı. Ferhat Okudan motosikletle Yılmaz Okudan ise otomobille Kalemler Mahallesi'ne geldi.
Ferhat Okudan, alevler arasında kalan annesi Ümmühan ve babası Mustafa Kemal Okudan'ı tereddüt etmeden eve girerek çıkarttı. Anne ve babasını otomobiliyle gelen ağabeyinin yanına bindirip, alandan uzaklaştıran Okudan, bir anda kendisi alevlerin ortasında kaldı. Okudan, kapının önünde bulunan traktöre doğru hareket ederken, hem karşısından hem de arkasından gelen alevlerden kaçmaya çalıştı, vücudunun sağ kısmında yanıklar oluştu.
Ümmühan ve Mustafa Kemal Okudan, alevlerden oğullarının sayesinde kurtulduklarını söyledi. Okudan çifti, evlerinin ve yanan hiçbir şeyin çocuklarından değerli olmadığını kaydederek, güvenli noktada oğullarını gördüklerinde büyük sevinç yaşadıklarını dile getirdi.
'BELKİ İZLER KALIR AMA ANNEM- BABAM ÖLSE YÜREĞİMDEKİ İZ SİLİNMEZDİ'
Anne ile babasını yanan evden kurtaran Ferhat Okudan, "Annem ile babamın aramasından sonra merkezden motosikletime binerek hemen Kalemler Mahallesi'ne geldim. Annem ile babamı hemen ağabeyimin otomobiline bindirerek alandan uzaklaşmalarını sağladım. Ben de o esnada alevler arasında kaldım. Kurtulmaya çalışırken vücudumun sağ kısmı yandı. Belki izler kalacak ama benim annem babam ölmüş olsaydı, yüreğimdeki iz silinmezdi" dedi.
'OĞLUM GELMESE İKİMİZ DE YANMIŞTIK'
Yangının kendilerine doğru geleceğini tahmin edemediklerini belirten Mustafa Kemal Okudan, "Yangın esnasında evde yatıyorduk. Eşim bana "Kalk her yer yanıyor" deyince farkına vardım. O ana kadar bilgim yoktu. Cama bir çıktım, bir baktım her yer yanıyor. Oğlum bizi aradı ve buraya kadar geldi. Bizi kucağına alarak aşağıya indirdi. Oğlum gelmese ikimiz de yanmıştık. Allah'a çok şükür geldi ve bizi kurtardı. O esnada kendisi alevler ortasında kaldı ve vücudunun sağ kısmında yanıklar oldu. Ev yandı ama çocuğum kurtuldu ben onun için çok sevindim. Oğluma bir şey olsaydı, zaten ben ölmüştüm" diye konuştu.
'SAĞ GELDİĞİNİ GÖRÜNCE İÇİM İÇİME SIĞMADI'
Yangının geldiğini görünce hemen oğlu Ferhat'ı aradığını söyleyen Ümmühan Okudan da "Ben oğlumu aradım ve "Oğlum gel, bizi kurtar" dedim. O da sağ olsun, hemen motosikletine binerek geldi. İkisi de geldi, Ferhat yukarı çıkarak bizi kucaklayıp otomobile bindirdi. O esnada büyük oğlum otomobille bizi alandan uzaklaştırdı. Ferhat ise yangının içinde kaldı" dedi.
Yangından güvenli noktaya götürüldüklerini ve oğlu Ferhat'ın nerede olduğunu sorduğunu belirten Okudan, "Bizi hemen mahallenin çıkışına götürdüler. Sonra oğlumun da oraya geldiğini görünce içim içime sığmadı" diye konuştu.
Yangında hasar gören eve gelin geldiğini ve hayatının birçok anısının bu evde olduğunu belirten Ümmühan Okudan, "Benim çocuklarım yanan evde dünyaya geldi. Her şey yandı ama önemli değil önemli olan sağ olmamız. Yanan evde 5 bin TL param ile 4 bileziğim vardı. Önemli olan can sağlığımız" dedi.
Öte yandan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 31 Temmuz'da yangın bölgesini ziyaretinde Mustafa Kemal ve Ümmühan Okudan çiftiyle de sohbet etmiş, yaralı halde mahallede bulunan oğul Ferhat Okudan'a sağlık durumunu sormuş ve baba Mustafa Kemal Okudan ise oğlunun kendilerini kurtardığını dile getirmişti.
DEVRİLEN AĞAÇLARIN KÖKLERİ VE İÇLERİ YANIYOR
Manavgat'ta 10 gündür devam eden yangın, büyük ölçüde kontrol altına alınırken, birçok noktada soğutma çalışmalarına başlandı. Orman ekiplerinin arazözleri ve itfaiye araçlarıyla önceki gece yangının kontrol altına alındığı Kızıldağ'da da soğutma çalışmaları devam ediyor. Yanan ormanlık alanlarda ise bazı noktalarda dumanlar tütüyor. Küle dönen ağaçların kökleri ve bazı devrilen ağaçlar ise içten içe yanmaya devam ediyor.
Manavgat orman yangını 10'uncu gününde de devam ediyor. 7 bine yakın personelin havadan ve karadan yangınla mücadelesi sürerken bir yandan da yaralar sarılmaya çalışılıyor. Yangında zarar gören yerleşim yerlerinden biri olan Gebece Mahallesi'ndeki evlerin yıkımı tamamlandı. 20 evin yıkıldığı mahallenin ormanlık arazisi ise tamamen yanarak kül oldu. Yangınlarla mücadele edilirken 5'i sivil vatandaş 7 kişi ise alevler arasında kalarak yaşamını yitirdi.
Gebece Mahallesi'ndeki Gülendağ'ın Beloluk mevkiinde 30 Temmuz Cuma günü öğleden sonra kuvvetlenen yangına müdahalede bulunan arazözün devrilmesiyle alevler arasında kalan sürücü Niyazi Iskarça ve yangın işçisi Ali Hüseyin Karakaya, yaralı olarak araçtan çıkarken, orman işçileri Erdal Tolka (37) ve Yaşar Cinbaş (53) ise yaşamını yitirdi.
Bergama Orman İşletme Müdürlüğü'nden Tolka ile Manisa Akhisar Orman İşletme Müdürlüğü'nden Cinbaş'ın, yanan arazözün içindeki cansız bedenlerine ise bir gün sonra sabah saatlerine ulaşılabildi. Manavgat yangında 2 ormancıya mezar olan arazöz ise Gülendağ eteklerindeki ormanlık alanda duruyor. Arazözün arka kısmının yangından etkilenmediği dikkati çekerken, ön kısımda lastiklerden direksiyon simidine kadar tamamen yandığı görüldü. Ayrıca arazözün deposunda kalan suyun ise bir vanadan damlayarak aktığı dikkati çekti. Yerleşim yerlerinin olduğu Gebece Mahallesi'nden Bergama Orman İşletme Müdürlüğü'ne ait yanan arazözün bulunduğu noktaya ulaşım 1,5 saat sürerken, bölgedeki ağaçların tamamen yandığı gözlendi.
220 SAAT SONRA MÜJDELİ HABER
Antalya'da 28 Temmuz günü başlayan orman yangınları, 10'uncu günde kontrol altına alındı. 28 Temmuz Çarşamba günü saat 11.30 sıralarında Manavgat'ta başlayan yangın Akseki, İbradı, Gündoğmuş ve Alanya sınırlarındaki mahallelerde de etkili oldu. Bölgede 8 uçak, 2 İHA, 19 helikopter, 1 insansız helikopter, 1832 araç ve 6 bin 511 personelle günde ortalama 1650 sortiyle havadan su atılan yangında, 5 ilçedeki 48 mahalle büyük zarar gördü. 1352'si ağır hasarlı olmak üzere 2 bin 164 bina zarar gördü. Yangından 770 vatandaş ve görevli etkilendi, 763'ü tedavi edildi, 7 kişinin tedavisi devam ediyor. 2'si ormancı 7 kişi öldü, 1 kişi yangın çıkartmaktan tutuklandı.
Manavgat merkezli büyük yangın, bugün saat 15.30 sıralarında tamamen kontrol altına alındı. Ekipler, 220 saatte söndürülen yangınların ardından soğutma çalışmalarına başladı. Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli de yangınların kontrol altına alındığını, sosyal medya hesabından duyurdu. Bakan Pakdemirli, "Antalya'nın Manavgat ve Gündoğmuş ilçelerindeki yangınlar kontrol altına alındı. Soğutma çalışmaları devam ediyor. Günlerdir büyük bir özveri ile yangınlarla mücadele eden Ormanın Kahramanları'nı yürekten kutluyorum" dedi.
Bölgedeki soğutma çalışmalarının 2-3 gün sürmesinin beklendiği kaydedildi.
'PUMA, YANGINDAN ÖNCE ÖLDÜ'
Manavgat'ta özel bir hayvanat bahçesindeki pumanın, orman yangınlarında dumandan zehlirlenerek öldüğü yönünde sosyal medyada yer alan iddialarla ilgili konuşan hayvanat bahçesinin sahibi Hakan Zenci, "Yangın 28'inde başladı, puma 25'inde öldü. Puma zaten yaşını doldurmuştu. Milli Parklar'a ölüm tarihini de bildirmiştik" dedi.
Manavgat yangınının ikinci günü saat 04.30 sıralarında Oymapınar Mahallesi'ne ulaşan ve yerleşim yerleri de dahil birçok alanda büyük zarara yol açan yangın bölgesinde, özel bir işletme olan 69 türde 400'e yakın yaban hayvanının bulunduğu Animal Park Manavgat'ta, büyük bir tehlike atlatıldı. Aslan, geyik, maymun, domuz türleri, çok sayıda kuş türü, kartal, lama, eşek, tilki, tavşan, yılan gibi çeşitli türlerde hayvanların yer aldığı hayvanat bahçesinin etrafındaki tüm sınır tel örgülerinin yer temizliği ve soğutma işlemleri yapılarak, yangın sırasında hazırda bulundurulan 30'ar tonluk su depolarına bağlı hortumlarla müdahale edilerek, yangının içeri girmesi önlendi. Hayvanat bahçesinin etrafındaki ormanlık alandaki yangın, sınırlarda yapılan ot temizliği ve suyla müdahaleyle sınır noktalarda durduruldu.
YANGIN GECE YAKALADI
İşletme sahibi Hakan Zenci, 28 Temmuz'da Kalemler'de başlayan ilk yangın sonrası, kendi taraflarına da gelebileceğini tahmin ettiklerini belirterek, "Tel sınırındaki tüm ağaçları ve pürüzleri, personelimizle birlikte 3 metre mesafede temizledik. İyi ki yapmışız, 30'ar tonluk su depolarımızı tamamen doldurduk, dinamolarımız ve jeneratörümüzün bakımını yaptık. Tüm hortumlarımızı yanabilecek bölgelere hazırladık. Yangın saat 04.30 sıralarında bu tarafa geldi. Dört çocuğum vardı, ilk etapta en yakın akaryakıt istasyonuna bıraktım. Tekrar buraya dönüp personelimle yangınla mücadeleye katıldım" dedi.
BÜTÜN HAYVANLARA OKSİJEN VE VİTAMİN TEDAVİSİ
Yangının şiddetli rüzgarın da etkisiyle etraflarındaki ormanlık alana da geldiğini anlatan Hakan Zenci, "Yangını tel örgüde durdurduk. Su ve soğutmayla 5 gün tüm sınırlarda yangına müdahale ettik. Hayvanlarımızda herhangi bir hasar, ziyanımız yok. Yangında dumandan etkilenen tilkimiz vardı, oksijen tedavisiyle takviye yapıldı. İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nden gelen ekipler tüm hayvanların aşılarını yaptı. Antalya Büyükşehir ve Manavgat'tan gelen hekimlerle beraber kendi hekimlerimiz tüm hayvanların bakımlarını tekrar yaptı. Gerekli tüm tedaviler, oksijen takviyesi, tüm vitaminleri hem su hem de etlerine koyduk" diye konuştu.
HAYVANAT BAHÇESİ KÜL OLMADI
Sosyal medyada iddia edildiği gibi herhangi bir sorun olmadığını dile getiren Zenci, "Yanlış kirli bilgilerle hayvanat bahçesinin yandığı, kül olduğu sosyal medyada iddia ediliyor. Tabii ki üzüldük. Sonrasında milli parklar, jandarma, ilçe tarım, büyükşehir belediyesi hayvanat bahçesinden sorumlu tüm birimler gelip kontrollerini yaptı. Herhangi bir şey olmadığını gördüler. Herhangi bir sıkıntımız yok Allah'a şükür."
PUMA YANGINDAN ÖNCE ÖLDÜ
Hayvanat bahçesindeki bir pumanın, yangında dumandan zehirlenip öldüğü yönündeki iddialarla ilgili olarak da Hakan Zenci, pumayı 4 yaşındayken 2012'de getirdiklerini, pumaların yaşam sürelerinin 8-13 yıl olduğunu belirtti. Zenci, "Puma zaten yaşını doldurmuştu. Yangın 28'inde oldu, puma 25'inde öldü. Yangınla alakası yok pumanın ölümünün. Milli Parklar'a ölüm tarihini de bildirmiştik, orada da kayıtlıdır zaten" dedi.
YANGINDA İTFAİYECİ KARDEŞLER BULUŞTU
Antalya Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Daire Başkanlığı bünyesinde görevli itfaiye eri Nurhan Erol (24) ile İzmir İtfaiyesi'nde görev yapan kardeşi Arjin (22) çocukluk hayalleri olan mesleklerini yaparken, kader onları Manavgat yangınında bir araya getirdi.
İzmir İtfaiyesi'nden yangın bölgesine desteğe gelen ekipte olan Arjin Erol, mola verdiği ilk fırsatta ablası Nurhan Erol'a koştu. Yangının buluşturduğu iki kardeş, sarılarak bol bol hasret giderirken duygulu anlar da yaşadı.
BAŞKAN BÖCEK'İ ZİYARET ETTİLER
İtfaiyeci kardeşler Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek ile de buluştu. Başkan Böcek, Nurhan ve Arjin kardeşlere teşekkür ederek, "Böylesi bir olayda buluştunuz. Nurhan belediyemizin itfaiye eri. Ağabeyi İzmir itfaiyesinde görevli. Yangın onları buluşturdu. Allah sizi ve tüm çalışan personellerimizi korusun. Sizlerin sayesinde insanlarımızın canını, malını, korumaya, kollamaya devam ediyoruz. Ben bütün itfaiyeci arkadaşlarımın gözlerinden öpüyorum. Bu konuda bize destek olan belediye başkanlarımıza, İzmir Büyükşehir Belediye başkanımıza, kıymetli ekibine çok teşekkür ediyorum" dedi.
VATANİ GÖREV YAPIYORUZ
Manavgat'ta çıkan yangın nedeniyle 10 gündür bölgede yangın söndürme çalışmalarına katılan Erol kardeşler canla başla hayat kurtarmanın gururunu yaşıyor.
İtfaiyeciliğin baba mesleği olduğunu belirten Nurhan Erol, "Babamız İlhan Erol, itfaiyeciydi. Ancak 2017 yılında babamızı kaybettik. Hayalimiz babamızın mesleğini yaşatmaktı ve ikimizin de hayali gerçek oldu. Babamızın hikayeleri ile büyüdük. Manavgat yangını çok büyük. Söndürme çalışmalarında aktif görev aldık. Hayat kurtarmanın, bir can kurtarmanın mutluluğunu yaşıyoruz. Birbirimizi çok özlemiştik. Yangın bizi buluşturdu. Farklı alanlarda çalıştığımız için aklım hep ondaydı. Sağ salim kavuştuk. Elimizden gelenin de üstünde gayret göstererek çalışıyoruz. Vatani bir görev yapıyoruz. Umarım bir an önce yangın söner ve hayat normale döner" diye konuştu.
'ABLAMLA KAVUŞTUM'
Arjin Erol da Antalya yangınını duyar duymaz bölgeye geldiklerini belirtti. Erol, 10 gündür Antalya'da olduklarını ancak ablası Nurhan Erol ile görüşme fırsatı bulamadığını söyledi. Ablasına kavuştuğu için çok mutlu olduğunu ancak yangın nedeniyle de üzüntüsünü dile getiren Arjin Erol, "Allah herkesin yardımcısı olsun. Biz ekip olarak elimizden geleni yapıyoruz. Antalya halkına ayrıca teşekkür etmek istiyorum. Bizimle çok ilgilendiler. 10 gün sonra ablamla buluştum. Bunun sevinci anlatılmaz, yaşanır. İkimizde yangındaydık. 10 gün sonra ablamı burada görmek çok farklı bir duygu" dedi.
YANGIN BÖLGESİNDE YERİNDE AŞILAMA
Antalya Sağlık İl Müdürlüğü'ne bağlı aşı ekipleri bugün, yangın felaketi nedeniyle aşılarını olamayan ve randevusu olmasına rağmen hastane veya sağlık ocaklarına gidemeyen vatandaşlar için Manavgat'taki yangın bölgesine gitti. Ekipler, yanan mahalleleri tek tek gezerek yerinde aşı uygulaması yaptı. Doktor Büşra Yıldız Yılmaz ve ekibindeki paramedik Şerife Didem Aygör ile sağlık memuru Nuh Ünal, yangının en çok etkilediği yerlerden biri olan Kalemler Mahallesi'nde aşı sırası gelmesine rağmen yangın nedeniyle olamayan çok sayıda vatandaşın aşısını yaptı.
Yangından etkilenen vatandaşlar için böyle bir hizmet başlattıklarını belirten Dr. Yılmaz, "Hem BioNTech hem Sinovac kişiler hangi aşıyı tercih ederse, günleri de geldiyse yerinde yardımcı oluyoruz. Birinci dozunu birçok kişi olmuş, ikinci dozunun zamanı gelmiş, yangın felaketinden dolayı ertelemek zorunda kalanlar da var. İki doz olup üçüncü doz zamanı gelenlerden de talep çok fazla. Hatta teşekkür edenler de oldu. "Böyle bir durumda biz aşıyı unutmuştuk, siz gelince hatırladık, iyi oldu aşılarımızı olduk" diye tepkiler aldık. Genel olarak aşılara talep fazla" dedi.
Yangın nedeniyle aşı sırası gelmesine rağmen gidemediğini belirten Mehmet Bayat, "Tabi yangın olunca aşıyı da unutmuştuk. Sağolsun doktorlarımız geldi, aşılarımızı yaptırıyoruz" diye konuştu.
CUMHURBAŞKANI'NA HAKARETTEN TUTUKLANDI
Gündoğmuş ilçesindeki orman yangınını söndürme çalışmaları sırasında, erkek arkadaşıyla bölgeye gelen ve bir otelde aşçı olarak çalışan Y.T. (42), Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Manavgat Belediye Başkanı Şükrü Sözen'e hakarette bulundu. Görüntülerin sosyal medyada yayınlaması üzerine harekete geçen jandarma ekipleri, Y.T.'yi gözaltına aldı. Olay anında alkollü olduğunu söyleyen, 2017'de kardeşini yangında kaybettiğini belirten Y.T., sevk edildiği adliyede çıkarıldığı nöbetçi mahkeme tarafından "Cumhurbaşkanına hakaret, halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama" suçundan tutuklandı.
DP GENEL BAŞKANI UYSAL AFET YÖNETİM MERKEZİ'NDE
Demokrat Parti (DP) Genel Başkanı Güktekin Uysal, Antalya Büyükşehir Belediyesi'nin Gündoğdu'da bulunan Manavgat Afet Yönetim Merkezi'ni ziyaret etti. Ordu Milletvekili Cemal Enginyurt ve beraberindekiler ile Manavgat'a gelen Uysal, Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek ile görüştü. Uysal, yangından zarar görenlere geçmiş olsun dileklerini iletirken, Başkan Muhittin Böcek ve ekibine özverili çalışmalar için teşekkür etti. Yangınla ilgili talihsiz açıklamalar yapıldığına dikkat çeken DP Genel Başkanı Uysal, "Acılar yaşanıyor. Acıların üzerine söylenecek sözleri, salim akılla söylemek durumundayız" dedi.
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.