Manavgat'ta Ahır ve Kümeslere İç Mimar Eli Değdi
ANTALYA'nın Manavgat ilçesinde Türkiye'nin en büyük yangın felaketi sonrası başlatılan "Bir Kümes Bir Hayat" projesi kapsamında birçok meslek grubundan gönüllü, yardım için kolları sıvadı.
2 binin üzerinde ev, ahır ve samanlığın yandığı ilçede gönüllüler, zarar gören yerleri yeniliyor. Projeyi başlatan mimar Yasemin Aydan, "Daha önce inşaatta çalışmadık, elimize mala almadık. Hiçbirimiz duvar örmedik" dedi.
Manavgat'ta 28 Temmuz'da 4 ayrı noktada çıkan, "Türkiye'nin en büyük orman yangını" olarak da tarihe geçen felakette 75 bin hektarlık orman ve tarım arazisi ile 2 binin üzerinde ev, ahır ve samanlık yandı. Yangından etkilenen 45 mahallede yapılan çalışmalarda bin 352'si ağır olmak üzere 2 bin 164 binanın hasar gördüğü tespit edildi. Hasarlı binaların yapımı AFAD aracılığıyla sürerken, Türkiye'nin çeşitli bölgelerinden gelen gönüller az hasarlı binaların tamiri, onarımı ve inşası konusunda vatandaşlara destek veriyor.
'BİR KÜMES BİR HAYAT" PROJESİ İLE KOLLARI SIVADILAR
İstanbul'dan gelen mimar Yasemin Aydan'ın organizasyonuyla bir araya gelen mimar, iç mimar, endüstriyel tasarımcı, satış danışmanı gibi meslek gruplarından gönüllüler, sosyal medya üzerinden başlatılan "Bir Kümes Bir Hayat" projesi kapsamında Manavgat'ta ahır, ağıl ve kümes gibi yapıları yeniden inşa etmeye başladı. Hayatları boyunca ellerine hiç mala almamış, şantiyede çalışmamış, duvar örmemiş olan gönüllüler, mahalle halkı, İlçe Tarım ve Ormancı Müdürlüğü, AFAD ve Manavgat Belediyesi ile bugüne kadar 10'dan fazla ahır ve kümes yaparak vatandaşlara teslim etti. Bu yapıların çatıları da Manavgat Belediyesi'nce yapılacak. Ekibe destek için Türkiye'nin dört bir yanından inşaat malzemeleri de gönderildi.
'ASIL SIKINTI YANGINDAN SONRA'
Yangın ile birlikte Türkiye'nin dikkatinin bu bölgeye yoğunlaştığını belirten mimar Yasemin Aydan, gerek televizyonlarda gerek sosyal medyada yangınla ilgili fotoğraf ve görselleri gördükçe işin boyutunun ne derece yüksek olduğunu anladığını söyledi. İlk başlarda bölgeye gelmenin kendisi açısından anlamlı olmadığını vurgulayan Aydan, "Yangında doğru bir müdahale yapamayacağımı düşündüm. Çünkü gönüllü olarak gelseniz de bazen gerçekten itfaiye görevlilerinin hayatını da tehlikeye atıyorsunuz bilmediğiniz bir yer olduğu için. Ama asıl sıkıntı yangından sonra. Yaralar nasıl sarılacak? Yangını söndürdük, bitti mi? Peki, kalan vatandaşlar ne yapacak? Açıkçası yardımların doğru ve etkili bir şekilde ulaşmadığını duyunca aklıma böyle bir fikir geldi" dedi.
'ASLINDA SADECE AHIRI YAPMAK DA DEĞİL MEVZU'
Yaptığı araştırmada Manavgat'a yeterli gönüllü desteğinin gelmediğini fark ettiğini belirten Aydan, "Bunun üzerine sosyal medya hesabımdan "Bir Kümes Bir Hayat" projesine başladık. Şu anda burada köy köy yanan ahır ve kümesleri tespit edip, Türkiye'nin farklı şehirlerinden gelen gönüllü ekiple birlikte buradaki ahırların ve kümeslerin tadilatlarını ve yeniden inşasını yapıyoruz. Aslında sadece ahırı yapmak da değil mevzu. Millet olarak köylülerimizin yanında olabileceğini göstermek. Herhangi parti ya da dernek üyesi değiliz. Sivil vatandaşların da bir araya gelerek kendi içinde küçük gruplarla birçok şeyi değiştirebileceğini göstermek istedik" diye konuştu.
'ELİMİZE MALA BİLE ALMADIK'
Erkek ve kadınlardan oluşan gönüllülerin daha önceden hiç inşaat işinde çalışmadığını, ellerine mala bile almadıklarını belirten Aydan "Gönüllü arkadaşlarımızın hepsi, farklı meslek gruplarından. Ben mimarım, içimizde iç mimar var, öğrenci var, endüstriyel tasarımcı var, satış danışmanı var, organizatör var. Değişik meslek gruplarından insanlar burada. Daha önce inşaatta çalışmadık, elimize mala almadık. Hiçbirimiz de duvar örmedik. Aslında duvar örme; sahaya indiğinizde bir iki günde çok rahat öğrendiğiniz bir şey. Yanımızda ustabaşılarımız var, onların nezaretinde çalışmalarımızı sürdürüyoruz" ifadelerini kullandı.
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.