Likya Yolu'nda karşılaşan iki gruptan barış ve dostluk yürüyüşü
Likya Yolu'nda farklı noktalardan yola çıkan Ukraynalı 6 arkadaş ile 1'i Fransız ve 2'si Türk 3 arkadaş, Antalya'nın Demre ilçesinde buluştu. İki grup birlikte bir süre sohbet ederek, kısa bir barış ve dostluk yürüyüşü gerçekleştirdi.
Ukrayna'nın Kiev, Harkov ve Donetsk şehirlerinde yaşayan 6 arkadaş, 18 gün önce Kiev'de buluşarak Likya Yolu yürüyüşü için uçakla Antalya'ya geldi. Antalya'nın Konyaaltı ilçesine bağlı Hisarçandır Mahallesi'nden yola çıkan 6 arkadaş, 18 gün sonunda Demre ilçesine ulaştı.
Ukraynalı grup burada 15 gün önce Muğla'nın Fethiye ilçesinden Likya Yolu yürüyüşüne çıkan 2'si Türk, 3 kişilik bir grupla karşılaştı. Makine mühendisi Barış Uğranlı (26), Fransız üniversite öğrencisi Romain Lochogmer (23) ve turist rehberi Onur Dumlupınar'dan (40) oluşan grup ile Ukraynalı arkadaşlardan oluşan grup, Çayağzı plajında bir süre sohbet ettikten sonra kısa bir barış ve dostluk yürüyüşü gerçekleştirdi.
İki grup daha sonra yollarına devam etti. Ukraynalı grup, 12 gün sonunda Likya Yolu yürüyüşlerini Muğla'nın Fethiye ilçesinde tamamlayarak, otobüsle Antalya'ya, oradan da uçakla Ukrayna'ya dönecek. 6 arkadaş toplam 500 kilometre yol yürümüş olacak. Diğer grup ise 25 gün sonra Konyaaltı Hisarçandır Mahallesi'nde bitirmeyi planladıkları yürüyüşleri kapsamında Likya Yolu'nda toplam 550 kilometre yol kat edecek.
"LİKYA YOLU'NUN HER YERİ TARİH VE DOĞA ZENGİNİ"
Ukraynalı grubun lideri nöroloji uzmanı Dr. Ivan Barii, "Bizler Ukrayna'nın farklı şehirlerinde doğa sporları ile ilgilenen kişileriz. İnternet üzerinden örgütlenerek, bu yıl Likya Yolu'nda bir ay yürümeye karar verdik. Likya Yolu'nu internetten inceledik. Tamamını yürümeye karar verdik. Bir ayda 500 kilometrenin üstünde bir yol yürümüş olacağız. İlk kez geldiğimiz Türkiye'de büyülendik. Likya Yolu'nun her yeri tarih ve doğa zengini. Birçok antik kenti geziyoruz. Akdeniz'in kıyısında nefis koylarda yürüyüş yapıyoruz. Yeni bir ülkeyi, yeni insanları ve farklı bir kültürü tanıyoruz" dedi.
"DOĞA, TARİH, DENİZ HEPSİ İÇ İÇE GİRMİŞ"
Fotoğraf sanatçısı Mokliak Volodymyr, "Günde ortalama 20 kilometre yol yürüyoruz. Geceleri çadırda kalıyoruz. Hiçbir güvenlik endişemiz yok. Zaten doğada koronavirüs de olmaz. Yeni insanları tanıyoruz. Türk insanı çok cana yakın, yardımsever. Yolda bize nar, portakal ve başka yiyecekler hediye ettiler. O kadar güzel fotoğraflar çekiyorum ki anlatamam. Likya Yolu'nda fotoğraf çekmek için her şey var. Doğa, tarih, deniz hepsi iç içe girmiş birer güzellik. Belki Likya Yolu fotoğraf sergisi açarım. Bu güzel yolun tanıtımına katkı sağlarım" diye konuştu.
Ukraynalı Sergii Mazurenko, "Ben işsizim. Likya Yolu Yürüyüşü ile kendime bir aylık iş buldum. Nefis bir havada, nefis yerler görerek, işsizliğimi giderdim. Gerçekten yürümek için bu kadar güzel bir mevsim ve bu kadar güzel bir ülke yok dünyada" dedi.
"BU YOLDA GÖRÜLMESİ GEREKEN ÇOK ŞEY VAR"
Türk gruptan makine mühendisi Barış Uğranlı da, "3 arkadaş 40 gün Likya Yolu'nda yürüyeceğiz. Toplam 550 kilometre yol yürümüş olacağız. Biz doğayı, tarihi, yeni insanları yakından tanımak için bu yolculuğa çıktık. Yürüyüş güzergahında çok sayıda ulustan insanlarla karşılaştık. Tanıştık, dost olduk, zaman zaman birlikte yürüdük. Bu yolda görülmesi gereken çok şey var. Tarih, doğa ve deniz. Anadolu mimarisini yansıtan taş evler, o evlerde yaşayan konuksever insanları tanıdık, tanıyoruz. Bugün de güzel bir örneğini yaşadık" diye konuştu.
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.