İşkenceci Eşini Öldüren Melek İpek: Rüyasında Onu Terk Ettiğimi Görür, Döverdi (3)
Duruşmasındaki ifadesinde olay gününe dair detayları anlatan Melek İpek, şöyle devam etti:
CİNAYET GÜNÜNÜN DETAYLARINI ANLATTI
Duruşmasındaki ifadesinde olay gününe dair detayları anlatan Melek İpek, şöyle devam etti:
"Olay gününe kadar aramızda boşanma ile ilgili ciddi bir konuşma olmadı. Ben zaman zaman "Ayrılalım" diyordum ama kendisi kabul etmiyordu. Ben de ısrarcı olmuyordum. Eşim yine her zamanki gibi un fabrikasının personel servisliğini yapıyordu. Olay günü çok sakindi. Saat 19.00 gibi eve geldi. Sofrayı hazırlayıp, yemeği yedik. Eşim abdest aldıktan sonra sosyal medyadan salonda Kur'an-ı Kerim videoları izliyordu. Biz çocuklarla çocuk odasında televizyon izliyorduk. Bir süre sonra beni yanına çağırdı. Karşıma oturup mesaj attı, "Boşanalım" dedi. Ben de aynı şekilde mesajla "Sen bilirsin" şeklinde mesaj yazdım. Sonra kendisi "Bizim için en iyisi bu" yazdı. Ben de "Keyfin bilir" mesajı attım. Sonra çocukların odasına geçtim. Bir süre mesaj atmadı. WhatsApp profil resmini değiştirdim. Çocukların büyümüş hallerini profil yapmak istedim ama kendisini engellediğimi düşündü. Bana "Beni engellemene gerek yoktu" diyerek o beni WhattsApp'tan engelledi. Ben de SMS üzerinden "Ben seni engellemedim. Çocukların fotoğrafını koymak için profil resmini değiştiriyordum" dedim."
'SON SÖZÜNÜ SÖYLE. KELİME-İ ŞEHADET GETİR'
Bir süre sonra eşinin mesaj atarak kendisini odaya çağırdığını aktaran Melek İpek, "Çocukların velayetini konuşmak için beni odaya çağırdığını mesajla iletti. Çocukların birinin bende, diğerini kendisinde kalabileceğini yazdı. Ben de çocukları ayırmaya gerek olmadığını, ilerleyen süreçte kendisinden çocukları zaten alacağımı söyledim. Saat 22.30-23.00 sıralarıydı yatmaya hazırlanıyordum. Elinde benim adıma ruhsatlı olan dürbünlü silahla kapıyı tekmeleyerek çocukların odasına girdi. Silahı bana doğrulttu. Çocuklar birbirlerine sarıldı. Onları arkama aldım. "Son sözünü söyle. Kelime-i Şehadet getir" dedi. Yalvardım. "Yapma çocuklar var. Görüyorlar" dedim. Ateş edeceğini anladım. Çocukları yatağın üzerine koydum. Namluyu yukarıya kaldırdım. O sırada ateş etti. Mermi kulağımın dibinden camı delip dışarı çıktı. Yalvarmaya devam ettim. Bu kez silahı çocuklara doğrulttu. Sonra neden vazgeçti bilmiyorum ancak silahın dipçiğiyle kafama gözüme vurmaya başladı. Beni sürükleyerek diğer odaya götürdü. Beni dövmeye devam etti. Cebimdeki telefonu alarak yüzüme, gözüme vurdu. Telefon kırıldı. Çığlık atmaya başladım. Boğazımı sıktı. Gözlerim karardı. Sırt üstü yerdeyken boğazımı kurtardım. Tekmelemeye başladı. Yine çığlık atmaya başladım. Canım çok yanıyordu. Ben yüzüstü döndüm. Bu kez yine boğazımı sıkmaya başladı. Gözlerim yine karardı. Sonrasını bilmiyorum" diye konuştu.
'BİR AN ÇOCUKLARIMI ÖLDÜRMÜŞ OLABİLECEĞİNİ DÜŞÜNDÜM'
Gözlerini açtığında banyoda olduğunu aktaran Melek İpek, "Ellerim de kelepçeliydi. Boynumdan, ellerimde hem kelepçe, ayaklarımdan iple bağlıydım ve soğuk su tutuyordu. Çıplaktım. Üşüyordum. Canım acıyordu. Bir süre ne olduğunu hatırlayamadım. Kendisi de çıplaktı. Ara sıra şofbeni sıcağa alıyordu ve kendi üzerine tutuyordu. Ben yerde fayansın üzerinde yatıyordum. Ben domuz bağı şeklindeydim ve ben hareket ettikçe ip boğazımı sıkıyordu. Çocukların sesini duymuyordum. Ne kadar zaman geçti, saat kaç haberim yoktu. Bir an çocuklarımı öldürmüş olabileceğini düşündüm. Abdestini alıp banyodan çıktı. Anal bölgemden acı hissettiğim için ters ilişkiye girdiğini düşündüm ancak ilişkiye girip girmediğini hatırlamıyorum" dedi.
'SABAH SENİ ÖLDÜRECEĞİM'
Bir süre sonra eşinin elinde bıçakla banyoya geri geldiğini belirten İpek, şöyle konuştu:
"Ben sağ kolumun üzerinde yatıyordum. Bana "Bıçağı buradan, şöyle saplarsam kalbine gelir. Burada öldürürüm. Çocukların annesiz kalır" şeklinde konuşuyordu. Çocukları öldürmediğini anladım. Ellerimi çözdü. "Abdestini al bekliyorum" dedi. Ben de soğuk suyla abdest aldım. Banyo çıkışında çıplaktım. Beni kapının önünde bekliyordu, ellerimi ters kelepçeledi. Çok sıktı. İçeriye götürdü. Çok üşüyordum. Salonda koltuğun üzerinde battaniye koymuştu. Onunla yatmamı istedi. Kendisi yer yatağına yattı. Ben ellerim bağlı yatamayacağımı söyledim. "Sabah seni öldüreceğim. Şimdi canını yaktırma" dedi. Koltuktan ses çıkınca beni koltuğun alt tarafına sıkıştırdı. Ben bu sırada çıplaktım ama üzerime battaniye örttü. Büyük kızım kusmaya başladı. Kızıma bu kez "Kafanı koparttırma. Kes sesini yat" dedi. Ben zaten bir şey diyemiyordum. Çocuklarım kendi aralarında kısık kısık konuşuyorlardı. O uyudu, ben uyuyamadım. Sabah ezanı ile kalktı. Servise gitmek için hazırlandı. Ben hala çıplak ve kelepçeliydim. Gece yatarken kelepçemi arkadan öne geçirdi. Ben sabah arabanın gittiğini fark edince çocukların yanına gittim. Onlar da yanıma koşarak "Anne iyi misin, canın acıyor mu" diyorlardı. Büyük kızım "Anne merak etme, ben kardeşimin kulaklarını tıkadım. O duymadı" dedi. Ben bu sırada çocukların canlı ders için kullandıkları telefonları aradım. Benim telefonum da kırıktı."
'BİZİ NEYLE ÖLDÜRECEK DİYE MERAK ETTİM'
Eşinin evden çıkmadan önce "Evden dışarıya adımınızı atmayım. Sizi gelince öldüreceğim" dediğini kaydeden Melek İpek, "Çocuklar ağlıyordu. Onları sakinleştirdim. Akşam kullandığı silah duvardaydı. Mekanizması da söküktü. Ben geldiğinde bizi neyle öldürecek diye düşünüyordum. Büyük kızım üzerime çarşaf örttü. Ben kelepçeli elimle çarşafı tuttum. Komşum Semra'nın evine gittim. Yaklaşık 100-150 metrelik mesafe vardı. Onlara Ramazan'ın onlardan silah alıp almadığını sordum. Yüzümü görünce, ne olduğunu sordu. Ben de Ramazan'ın boşanma teklifini kabul edince beni dövdüğünü söyledim. Semra çıplak olduğumu anladı mı bilmiyorum ama ben olsam anlardım. Onlardan silah almadığını öğrenince rahatladım. Ama bizi neyle öldürecek diye merak ettim. Tekrar eve döndüm" dedi.
'NEDEN KOMŞUNDAN YARDIM İSTEMEDİN?'
Mahkeme başkanının "Akşamdan sabaha kadar darbedildin. Neden komşundan yardım istemedin?" şeklindeki soruya Melek İpek'in "Beni ölümle tehdit ediyordu" demesi üzerine araya giren mahkeme başkanı bu kez, "Sana yapacağını yapmış. Daha ne bekliyorsun. Neden evine dönüyorsun" diye sordu. İpek ise "Kolluk kuvvetleri gelene kadar beni öldürürdü. Ayrıca Melike'ye neler yapacağını söylüyordu. Beni korkutmuştu" karşılığını verdi. Mahkeme Başkanının "Neden güvenlik güçlerine başvurmadın?" sorusuna İpek, "Ben başvuru yapsam, koruma kararı alsam, aileme, çocuklarıma karşı bir şey yapar diye düşündüm. Korktuğum için bunu yapamadım" dedi. İpek, "Neden orada oturup bekledin?" sorusuna ise "Bana bunu yapan aileme neler yapmazdı. Ben ölümü göze almıştım" karşılığını verdi.
'BENİ Mİ ÖLDÜRECEKSİN'
Melek İpek ifadesinin devamında, şöyle konuştu:
"Eve gittiğimde çocuklar yine ağlıyordu. Çocuklarım arabanın sesini duyunca "Anne babam geldi. Seni bizim yanımızda görmesin. Seni öldürür. Git diğer odaya" diyordu. Ben diğer odaya geçtim. Bu sırada hala çıplaktım ve üzerime bir şey giymek aklıma bile gelmemişti. Eşim merdivenlerden söylene söylene küfür ederek yavaş bir şekilde çıkıyordu. Kapının önüne geldiğinde ayakkabıları gördüğünde "Oh gitmişsiniz" şeklinde bir şey söylediğini duydum. Gece karanlıkta görmemiştim. Eşimin yerde yatağının yanında silah vardı. Dolu olup olmadığını bilmiyordum. Eşim dış kapıdan içeri girmişti. O an ben de silahı elime aldım. Beni av tüfeğiyle görünce bana "Beni mi öldüreceksin. Nasıl yapacaksın?" şeklinde güldü. Elimden silahı almaya çalıştı. Ben "Bizden uzak dur" dedim. Çocuklar bu sırada diğer odadaydı. Elimden silahı almaya çalışırken silah patladı. Önce ben vurulduğumu sandım. Canım acımıyordu. Bir an onun yere düştüğünü gördüm. Onun cebinden telefonunu aldım. 112'yi aradım. Eşimin vurulduğunu söyledim. Çabuk gelmelerini söyledim. Bu sırada kıpırdamadan yerde yatıyordu. Ben öylece başında bekledim. Yanlış hatırlamıyorsan çocuklar "Anne iyi misin?" şeklinde bir şey söyledi. Ben de "İyiyim" dedim. Çocuklarımın babalarının düştüğünü, onu kan içinde görmesini istemedim. Telefonu alırken benim de ellerim kanlıydı. Onu da görsünler istemedim. Jandarma ambulanstan önce geldi. Jandarmalar kapıyı çalmasına rağmen dizlerim tutmuyordu. Çıplak, ellerim kelepçeli kapıyı açtım. Kelepçenin anahtarını alıp, üzerimi giydirdiler. Ambulans geldiğinde eşimin öldüğünü söylediler."
TÜFEĞİ NASIL TUTTUĞUNU ANLATTI
Duruşma sırasında, Melek İpek kelepçeli halde tüfeği nasıl tuttuğunu da anlattı. Mahkeme başkanı salonda bulunan görevlilerden kelepçe talep etti. Melek ipek, SEGBİS aracılığıyla bağlandığı duruşmada, kelepçeliyken çekişme sırasında silahı almaya çalışırken tüfeğin patladığını söyledi. Mahkemede, iki kelepçe arasındaki mesafe de ölçülerek, aralarının 5.5 santimetre olduğu kayıtlara girdi.
ANNE İPEK: MELEK İPEK'İ ALLAH'A HAVALA EDİYORUM
Melek İpek'in savunmasından sonra mahkeme heyeti duruşmaya ara verdi. Aranın ardından duruşmaya devam edildi. Ramazan İpek'in annesi Esma İpek, Melek İpek'in savunmasını kabul etmediğini söyledi. Melek İpek'in oğlunun ölümü nedeniyle yaptığı taziyeyi kabul etmediğini belirten Esma İpek, "Ben Melek İpek'i Allah'a havale ediyorum. Kendisinden son ana kadar şikayetçiyim. Allah bildiği gibi yapsın. Ona yaptığım iyilikler haram olsun. Yüzüne gözüne dursun. 8 yıl önce bir oğlumu kaybetmiştim. Şimdi de bunun acısını çekiyorum. Ayrıca, Melek İpek 6 Haziran 2017'de bize geldiğinde sırtında yara görmedim. Sırtındaki yaralara da merhem sürmedim" diye konuştu.
'KIZIM DEMEYEYİM ŞİMDİ, ÖKÜZ ÖLDÜ ORTAKLIK BİTTİ DERLER'
İfadesi sırasında bir ara "kızım" kelimesini kullanan Esma İpek, "Kızım demeyeyim şimdi. Öküz öldü ortaklık bitti derler ya o misal. Melek'e çalgılı nişan yaptık. Nişanlıyken Ramazan Melek'e vurmuş, kötü söz söylemiş. Ramazan'ın babası Murat duymuş. Kızmış. Bundan dolayı da düğüne gitmedik. Düğünü de karşı taraf yapmış. Oğluma kredi çektirmişler. Sonrasında barıştık ama biz evlerine sık sık gitmezdik" diye konuştu.
BABA MURAT İPEK: SUÇ İŞLEYEN CEZASINI ÇEKER
Ramazan İpek'in babası Murat İpek de olayı görmediğini ifade ederek, "Şikayetçiyim. Evlendiğinden bu yana oğlumun karısına şiddet uyguladığını görmedim. Karşılıklı kavgalarını görmedim. Genelde bana değil, annelerine söylerlerdi. Bunlar ne yaptılarsa bizden gizli yaptılar. Suç işleyen cezasını çeker. Bizi genelde arardı. Şiddet gördüğü zaman neden bizi aramadı. Ekmeğine giden bir eşe silah sıkılır mı hakim bey?" dedi.
AİLESİNİ GÖRÜNCE GÖZYAŞINA BOĞULDU
Şikayetçilerin ifadelerinin ardından tanıkların dinlenmesine geçildi. Melek İpek'in anne, baba ve kardeşleri tanık sıfatıyla ifade verdi. Melek İpek, ailesini mahkeme salonunda görünce göz yaşlarına boğuldu. Ailesi de İpek'i görünce ve ifadeleri dinlerken ağladı. Melek İpek'in babası Menderes Çelik ifadesinde, "Damadım Ramazan kızımla lisede tanışmış. Düğünü ben yaptım. Evlerini ben tuttum. Evlendikten sonra kızımı dövmüş. Kızım da ilaç alarak intihar etmeye çalışmış. Ben çobanım. Köydeyken haberim oldu. Damat, kızımı hastaneye götüren taksiciyi bile dövmüş. Kızım korkuyordu. Ben de damattan korkuyordum. Bir elinde silah, bacağında asılı bıçak taşıyordu. Sürekli bizi tehdit ediyordu. Kızım için hep sustum. Kızım bize geldiğinde yüzü gözü şiş oluyordu. Damadın babasını aradım. "Böyle olmaz" dedim. Oralı olmadılar" diye konuştu.
MELEK İPEK'İN ANNESİ: KIZIMA VAZGEÇ DEDİM AMA DİNLEMEDİ
Melek İpek'in annesi Hatice Çelik, 3 çocuğu olduğunu hatırlatarak, "Melek çok başarılı bir çocuktu. Verme taraftarı değildik. Ama birbirlerini sevdiklerini söyleyince verdik. Daha nişanda tartıştılar. Kızıma vazgeç dedim ama dinlemedi. Eşyasını aldık, evini tuttuk. Düğününü yaptık. Evlendikten 2-3 ay sonra Ramazan bizi arayarak kızımın ilaç içtiğini olduğunu söyledi. Hastaneden çıktı. Başka eve taşındılar. Orada da kavga ediyorlarmış. Bana sürekli şikayet geliyordu. Kızımı gece bakkala göndermek istemiş. Kızım gitmeyince dövmüş. Sonunda kızıma geçinemiyorlarsa boşanmalarını söyledim. Bu konuda dünürlere de haber saldık. Dünürler boşanmaya razı gelmedi. Ramazan bir şey demiyordu. Ama biz yokken kızımı tehdit ediyordu. Torunlar bize geldiğinde eve gitmek istemiyorlardı. Çocuklarla konuştuğumda onları da dövdüğünü öğrendim" dedi.
MELEK İPEK'İN KARDEŞİ GÖKSEL: BENİ VURMAYA GELDİ
Melek İpek'in kardeşi Göksel Çelik ise olaydan 4-5 gün önce ailecek kendilerine geldiğini hatırlatarak, "Daha önce bir tartışmamız olmuştu. O yüzden eniştemle uzun süredir konuşmuyordum. Kendisi ile muhatap olmamak için hayvanların yanına gittim. Enişte de yanıma gelerek, "Sen nişan attın. Psikolojik süreci nasıl atlattın?" dedi. Ben de "Niye sordun" dedim. Bana, "Diğer avrat tartışıp benden ayrıldıktan sonra başka biri ile evlenmiş. Ben bunu üzerimden atamıyorum. Bunu üzerimden nasıl atacağım" dedi. Ben de "Sen bunu bana neden soruyorsun. Ben eşinin kardeşiyim. Git kime soracaksan sor" dedim. Bir kez de mangal yaparken tartıştık. Tartışmadan sonra eve gitti. Sonrasında silahı alıp beni vurmaya geldiğini öğrendim. Ben de evden ayrıldım" dedi.
MELEK İPEK'İN KARDEŞİ NİMET: RAMAZAN, MELEK'İ ÖLÜMLE TEHDİT ETTİ
Melek İpek'in kardeşi Nimet Çelik de Melek'in okulda çok başarı olduğunu, Ramazan'la tanıştıktan sonra derslerinin kötü gittiğini belirterek, "Evlenmeden önce Melek bana Ramazan'ın kendisine tecavüz ettiğini söyledi. Ben kimseye söylemedim. Köyde annemleri, babamları düşününce bu durumu yok saymaya karar verdim. Üniversiteye gittikten sonra Melek'e sürekli boşanması için telkinde bulunuyordum. Melek de sürekli dayak yediğini anlatıyordu. 2012 yılında Ramazan beni görüntülü aradı. Melek'in yüzü gözü mor şekildeydi. Bana "Bak bunlar senin yüzünden oldu. Boşanma konusunu açarsan Melek İpek'i öldüreceğim" dedi. Ben bundan sonra Ramazan ile görüşmedim" dedi.
FOTOĞRAFLI
DHA
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.