Muğla'nın Datça ilçesindeki belediye mezarlığı, Hristiyan, Müslüman, Yahudi gibi her dinden kişinin defnedilmesi nedeniyle "hoşgörü mezarlığı" adıyla anılmaya başlandı. Çok sayıda Alman, İngiliz, İtalyan'ın kabrinin bulunduğu mezarlıkta ay- yıldızlı alemler ile birbirlerinden ilginç heykeller yer alıyor. Uluslararası açık hava müzesini andıran mezarlıktaki bazı Hristiyanların kabirlerinde ise, "Geldim, gördüm, yerli olarak gittim" yazıları dikkat çekiyor.

MUĞLA'nın Datça ilçesindeki belediye mezarlığı; Hıristiyan'ı, Müslüman'ı ve Yahudi'siyle her dinden insana yıllardır ev sahipliği yapıyor. Datça Mezarlığı, farklı dinlerdeki insanların defnedilmesi nedeniyle "hoşgörü mezarlığı" adıyla anılmaya başladı.

Ay- yıldızlı alemlerden birbirinden ilginç heykellere kadar pek çok figürün yer aldığı mezarlık, adeta uluslararası bir açık hava müzesini andırıyor. Öyle ki; mezarlıkta yabancı ülkelerden gelip de burada hayatlarını kaybeden Hıristiyanların kabirlerde yer alan, "Geldim, gördüm, yerli olarak gittim" şeklindeki yazılar, onların Datça'daki hoşgörü ortamını nasıl benimsediklerini de gözler önüne seriyor.

TARİHİYLE BARIŞ BÖLGESİ

Datça Çevre ve Turizm Derneği'nin (DAÇEV) kurucu başkanı ve emekli turizmci Ömer Doğan Yalçınkaya (65), Datça yarımadasının sadece günümüzde değil, tarih boyunca, sevgi- barış ve hoşgörü bölgesi olarak anıldığını söyledi. Datça yarımadasında çok ünlü heykeltıraş ve sanatkarların yaşadığını hatırlatan Yalçınkaya, "Datça yarımadası, bu özelliği nedeniyle Roma döneminde, senatonun çıkardığı bir kanun ile vergi alınmadığı bile biliniyor. 900 yıl önce yaşanan din savaşları, yani Haçlı seferleri zamanında, 2 dinin insanları birbirlerini boğazlarken; Datça'da 150- 200 metre arada hem kilise hem cami yer almış; insanlar barış ve hoşgörü içerisinde yaşamışlar. Bu gelenek bu coğrafyada günümüze kadar devam etmiş, halen de devam etmektedir. Mezarlığımızda farklı dinlerin mensupları sevgi ve barış içerisinde yan yana yatmaktadırlar" diye konuştu.

'DİN YA DA MEZHEP FARK ETMİYOR'

Datça'nın, turizm alanında tanınıp, gelişmesinden sonra farklı ülkelerin farklı kültür ve dinlerine mensup insanların bölgeye gelerek yerleştiklerini ifade eden Yalçınkaya, "Burada ev alıp yerleştiler. Günü geldiğinde öldüklerinde ise hiç dinlerine bakılmaksızın, hangi din mensubu ya da mezhepten olursa olsun hepsi bu mezarlıkta yan yana sevgi ve barış içerisinde uyumaktalar" dedi.

FOTOĞRAFLI

DHA