Son dönemde büyük şehirlerdeki kira artışlarıyla birlikte, konut piyasasında yeni uygulamaların ortaya çıkması dikkat çekiyor. Özellikle bazı konut sahiplerinin, evlerini birden fazla kişiye kiraya vererek 'paylaşımlı ev' olarak kullanması ise apartman sakinlerini rahatsız edebiliyor. Bu gelişmeler hakkında görüş bildiren Avukat Emel Özbek, son zamanlarda kiracı ve ev sahibi arasındaki ilişkinin giderek ticarethane benzeri bir hal aldığını ifade etti. Geleneksel kiracı-ev sahibi ilişkisinin ötesine geçen bu yeni modelde, ev sahiplerinin evlerini farklı kişilere paylaşımlı olarak kiralaması ve bu sayede adeta pansiyonculuk yapması dikkat çekici bir eğilim olarak öne çıkıyor.

“SANKİ BİR OTELMİŞ GİBİ YATAK YATAK KİRAYA VERİLİYOR”

Avukat Emel Özbek, bu tür uygulamaların yasal çerçevesini ve beraberinde getirebileceği hukuki sorunları değerlendirirken, ev sahibi ve kiracı arasındaki ilişkinin artık sadece bir kira ilişkisi olmadığını, ticari bir boyut kazandığını belirtiyor. Avukat Emel Özbek, “Çünkü evlerin sadece artık mesken olarak genel anlamıyla kiraya verilmesinden ziyade ranza şeklinde sanki bir otelmiş gibi yatak yatak kiraya verildiğini görüyoruz" dedi. 

Bu yeni modelde ev sahiplerinin kira bedelinin yanı sıra ayrıca ek hizmetler sunarak, kiracılardan daha fazla gelir elde etmeyi amaçladığına dikkat çekiyor. Paylaşımlı ev uygulamasının yasal düzenlemeler ve taraflar arasındaki haklar konusunda yeni soruları beraberinde getirdiğini ifade eden Avukat Özbek, bu konudaki yasal düzenlemelerin ve hakların net bir şekilde belirlenmesi gerektiğini vurguluyor. Bu yeni ticaret modelinin hem ev sahipleri hem de kiracılar açısından avantajları ve riskleri göz önünde bulundurularak, gerekli yasal düzenlemelerin yapılması ve tarafların haklarının korunması gerektiğine işaret ediyor.

Hukukçulara göre kiraya verilen her kişiye ayrı bir sözleşme yapılması gerekiyor. Avukat Özbek, “Bu durumda da hem yaşanılan apartmandaki kişiler için ciddi bir güvenlik sorunu ortaya çıkıyor. Hem de artık kiracı-ev sahibi ilişkisinden ziyade sanki müşteri ve ticarethane ilişkisi varmış gibi görünüyor. Bu da ciddi bir vergi kaybına sebep olabilir. Eğer iş yeri gibi kullanıldığını görüyorlarsa yönetim planında meskenin iş yeri gibi kullanılamayacağına dair bir karar alabilirler." İfadelerinde bulundu.