Birçok ülke vatandaşı, yatırım, uzun süreli yaşam veya yaz aylarında tatil amaçlı Türkiye'de konut satın alıyor. Bu yıl pandemi nedeniyle mart-temmuz ayları arasında uluslararası uçuşların durdurulması nedeniyle satışların düştüğü sektörde, uçuşların kademeli olarak yeniden açılmasıyla ağustos ayı itibarıyla konut satışları artışa geçti.

EKİMDE YÜZDE 23 ARTIŞ

TÜİK verilerine göre, ekim ayı sonu itibarıyla Türkiye'de yabancılar toplam 31 bin 797 konut satın aldı. Toplam satış pandemi nedeniyle yüzde 13 geriledi. Ekim ayında ise 5 bin 331 konut satıldı. Geçen yılın ekim ayına göre yüzde 23,1 artış gerçekleşti. Türkiye'den en çok konutu, Irak, İran, Rusya, Afganistan, Kazakistan, Kuveyt, İngiltere, Almanya, Ürdün, Azerbaycan vatandaşları aldı.

EN ÇOK SATIŞ OLAN İLLER

Yabancıların en çok konut aldığı iller arasında ilk sırayı 14 bin 424 ile İstanbul aldı. İkinci sırada 6 bin 53 konutla Antalya gelirken, diğer iller Ankara; 2 bin 176, Bursa; 1068, Yalova; 1008, Mersin; 994, İzmir; 731, Samsun; 698, Sakarya; 678, Muğla; 613 olarak sıralandı. Ekim ayında Bursa haricindeki bu dokuz ilin tamamında geçen yıla göre yabancılara konut satışı artış gösterdi.

TATİLE GELEN KONUT ALIYOR

Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Yurtdışı Yatırımlar Konseyi Üyesi ve Helmann Construction firması sahibi Selman Özgün, Türkiye'de yabancıların en çok konut tercih ettiği illerin başında Antalya'nın geldiğini belirterek, özellikle Ruslar, Almanlar, İngilizler, İranlılar şeklinde taleplerin sıralandığını anlattı. Özgün, Antalya'ya yurtdışından tatile gelen misafirlerin geri dönmek istemediğini, bazılarının sürekli, bazılarının da yılın belirli dönemi Antalya'da yaşamak istemesi nedeniyle konut satın aldığını dile getirdi.

AĞUSTOSTAN İTİBAREN ARTTI

Uçuşların yasak olduğu pandemi sürecinde yabancılara konut satış sayısının geçen yıla göre düşüş yaşadığını, uçuşların açılmasıyla satışların ciddi düzeyde arttığını aktaran Özgün, ağustos, eylül ve ekim aylarında Türkiye genelinde olduğu gibi Antalya'da da yabancıya konut satışının geçen seneye göre artış gösterdiğini dile getirdi. Özgün, Covid-19 sürecinde de bu artışın devam ettiğini, yabancıların konut alımında Türkiye'ye, özellikle İstanbul ve Antalya'ya ilgisinin sürdüğünü söyledi.

SADECE BAVULUNU ALIP GELİYORLAR

Yeşilin ve ev içerisinde vakit geçirilebilecek alanların daha fazla olduğu projeler üretildiğini belirten Özgün, "Yabancılar çok büyük alanlar istemiyor, 2 artı 1, 1 artı 1 eşyalı daireler talep ediyor. Isıtma, soğutması daha kolay, sabit gideri az, güvenlikli, eşyalı, uğraşmayacağı, zaman harcamayacağı, bu vaktini de tatile ayırabileceği konutları tercih ediyorlar. Yabancı müşterilerimiz sadece bavulunu alıp geliyor" dedi.

BÜTÜN SİSTEM CEP TELEFONUNDA

Akıllı ev sisteminde cep telefonu veya bilgisayarından evdeki bütün elektronik cihazlar, ışıklar ve panjurların kontrol edilebildiğini kaydeden Özgün, "Yabancılar için bunun güzel tarafı ülke dışındayken evlerinin güvenliğini kontrol edebiliyor, haftanın belli günleri havalandırabiliyor, belli zamanlarda hırsızlık olaylarına karşı ışıkları açıp kapatabiliyor veya ülkesinden Antalya havalimanına indi, eve gelmeden istenilen sıcaklığa ayarlayabiliyor. Fiyatlar, konut ve bölgesine göre değişmekle birlikte 40 bin eurodan başlıyor ve büyüklük ve özelliklerine göre artıyor" dedi.

İRANLI ÇİFT: BAVULUMUZU ALDIK GELDİK

Antalya'dan konut satın alan İranlı Adel- Atefeh Alekasir çifti, Antalya'nın dünyada bilinen bir şehir olduğunu, tatile geldikten sonra şehrin güzelliği, kültürel çeşitliliği, havası, yemekleri ve insanların nezaketine hayran kaldıkları için daire almaya karar verdiklerini söyledi. Dairenin tam eşyalı ve akıllı ev sistemi olması nedeniyle büyük kolaylık sunduğunu kaydeden İranlı çift, "Biz sadece bavulumuzu aldık geldik. Akıllı sistemde evdeki tüm cihazları cep telefonuyla kontrol edebiliyoruz. Antalya çok güzel ve güvenli bir şehir, özellikle bebeğimiz olduğu için çok güvenli hissediyoruz" dedi.

KABLOSUZ VE GÜNCELLENEBİLEN TEKNOLOJİ

Akıllı ev teknolojileri uygulayıcısı IDT Teknoloji/Fibaro Akıllı Ev Sistemleri firmasından Osman Çetin, uygulanan sistemin günümüz teknolojisiyle yarının teknolojisini kapsayacak şekilde olduğunu belirterek, "Bu daireyi alan müşteri, ihtiyaçlar ve teknoloji geliştikçe de ilerleyen dönemde 5-10 yıl sonraki teknolojiyi bu sisteme dahil edebiliyor. Hem genel hem de kişiselleştirilebilir her türlü senaryoya uygun yapıda. Bunu uygularken herhangi bir altyapı, kırma dökme gibi durum söz konusu değil. Bir ana kontrol ünitesini aldıktan sonra üzerine istediği teknolojiyi eklemesi mümkün. Kendini sürekli güncelleyen bir sistem. Ev sahibi ileriki yıllarda televizyonu veya beyaz eşya grubunu değiştirdiği zaman sisteme entegre edebilir. Herhangi bir kırma dökme veya kabloya ihtiyaç duyulmuyor. Cep telefonu, bilgisayar veya taşınabilir butonla bütün elektronik cihazları yönetmek mümkün" diye konuştu.