AKDENİZ Üniversitesi'ndeki "Kent Kimliği Bağlamında Mimarlık, Planlama ve Tasarım" sempozyumunda konuşan Rektör Prof. Dr. Özlenen Özkan, "Son zamanlarda çok ciddi artan demografik yapıyı hakikaten değiştiren nüfus artışlarıdır. 70 yıl önce Merkez'de nüfus sayısı 62 binmiş ve 27 bini sabit şehirde yaşamaktaymış. Ancak bugün düşündüğümüzde bizim stadyumumuz sadece 36 bin kişilik bu hızı göz önüne alırsanız, sorunlara yetişmek hakikaten çokta kolay değil" dedi.

Akdeniz Üniversitesi Mimarlık Fakültesi ve Antalya Kent Konseyi tarafından düzenlenen "Kent Kimliği Bağlamında Mimarlık, Planlama ve Tasarım" sempozyumunun açılışı Hukuk Fakültesi Konferans Salonu'nda gerçekleşti. Açılışa Akdeniz Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Özlenen Özkan, Kent Konseyi Başkanı Semanur Kurt, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Cengiz Toker, Mimarlık Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Kemal Reha Kavas, Ankara Üniversitesi'nden Prof. Dr. Ruşen Keleş, Antalya eski Belediye Başkanı Selahattin Tonguç, çok sayıda akademisyen ve öğrenci katıldı.

ANTALYA'NIN NÜFUSU 70 YIL ÖNCE 62 BİNDİ

Açılışta konuşan AÜ Rektörü Prof. Dr. Özlenen Özkan, üniversitenin şehirle bütünleşmesine çok önem verdiklerini anlattı. Sempozyumda kent kimliği, kentsel tasarımı, kent mimarisiyle planlama konularının aktarılacağını belirten Prof. Dr. Özkan, şöyle konuştu:

"Kent için yapılacak ortak çalışmalarının katkı sağlamasını istiyoruz. Çünkü kentlerin tarihsel ve kültürel dokularının korunması, gelecek kuşaklara karşı ortak sorumluluğumuzdur. Şehirler durağan değil, yaşayan yapılar. Zaman içerisinde değişen ihtiyaçlar ve toplumsal yapı şehri şekillendirmektedir. Bu değişimin en vahşi bir şekilde yaşan yerlerden biri de Antalya'mızdır. Buna birçok faktör etkin. Son zamanlarda çok ciddi artan demografik yapıyı hakikaten değiştiren nüfus artışlarıdır. 70 yıl önce Merkez'de nüfus sayısı 62 binmiş ve 27 bini sabit şehirde yaşamaktaymış. Ancak bugün düşündüğümüzde bizim stadyumumuz sadece 36 bin kişilik bu hızı göz önüne alırsanız, sorunlara yetişmek hakikaten çokta kolay değil. Bu korkunç değişim bir insanın ömrüne sığacak bir şekilde sığıyor. Şehrimiz bu hızlı göçün baskısı altında büyük sorunlarla karşılaşması hem de adeta kendi kullanımını yaşaması adeta ayrı bir perspektif. Kaleiçi gibi bir örnek varken, buradan hiç ders almadan, bu ruhun tamamen dışında derme çatma yapılaşmanın ortaya çıkması biraz canımızı acıtıyor. Çağların birikimi olan kent kültürünün bozulduğunu görüyoruz. Bu karmaşada ne yazık ki yeni bir şehir kültürü ortaya çıkıyor. Ancak bu sorunsuz bir şekilde oluşturulamıyor. Çarpık kentleşmenin temel kaynağı da bu durum."

ORTAK AKILLA PLANLANMALI

Şehirleşmeyle ilgili olarak atılan olumsuz adımların zaman içerisinde biriktiğini belirten Prof. Dr. Özlenen Özkan, "Biz buna çözüm için hemen başlamazsak bunu çözmek daha sonra hem daha çok zaman alacak hem de çok maliyetli hale gelecek. Şehrimiz için özellikle son 70 yılda turizmin başlamasının ardından da son 40 yılda biriken birçok sorunumuz var. Bu nedenle bu çarpıklığın temizlenmesi ve daha da önemlisi şehrimiz için doğru bir girişim modeli belirlenmesi için ortak bir aklın harekete geçmesi çok kıymetli. Daha sürdürülebilir, bilimsel, estetik bir kentsel tasarımın planlanması için ortak aklın merkezinde üniversitemizin olması da kaçınılmazdır" diye konuştu.

HIZLI GÖÇLE YABANCILAŞIYORUZ

Antalya Kent Konseyi Başkanı Semanur Kurt ise Antalya'nın çok hızlı göç aldığını anlattı. Türkiye'de 3'üncü sırada göç alan şehrin Antalya olduğunu açıklayan Kurt, "Dünyanın her yerinden milletleri barındırmakta. Bütün milletin ihtiyacını karşılayacak bir politika, planlama anlamında hazırlanması gerekiyor. Bu göçle birlikte belirsizliğe doğru mu gidiyoruz yoksa bilinen kendini yabancı hissetmeyen bir kitleyle mi yaşıyoruz? Görüyoruz ki bu hızlı göçle birlikte her geçen gün kentte yaşayanlar olarak yabancılaştığımızı, sorunlarımızın farklılaştığımızı görmekteyiz. Bu başlıklar altında hem bu nüfusu ön görüp hem de gelecekte şartlar nasıl oluşturulmalı diyerek tartışacağız" dedi.

FOTOĞRAFLI