Isparta Cumhuriyet Başsavcısı Mustafa Akbulut, FETÖ'nün 15 Temmuz'daki hain darbe girişiminin yıl dönümü öncesinde, gazetecilerle bir araya gelerek, FETÖ/PDY terör örgütüne yönelik yapılan soruşturma ve açılan davalarla ilgili bilgiler verdi. Akbulut, "15 Temmuz hem gurur günü hem de 251 şehidimizin olduğu bir hüzün günüdür. Onun için biz bu günü hüzün bayramı olarak adlandırıyoruz" dedi.

FETÖ/PDY'nin 15 Temmuz gecesi silahlı bir darbe girişimiyle milli iradeyi devre dışı bırakıp devleti kurumlarıyla birlikte ele geçirme teşebbüsünde bulunduğunu hatırlatan Başsavcı Akbulut, "15 Temmuz gecesinde adına "paralel devlet yapılanması" dediğimiz FETÖ'nün devlet kurumlarını ele geçirmeye ve darbe teşebbüsü üzerine halkımızın meydanlara inip, demokrasisine, cumhuriyetine ve milli iradeye sahip çıkmasını ifade etmektedir. Peki biz FETÖ/PDY ile ilgili ne tür bilgilere ulaştık. Bu soruşturmalar kapsamında itirafçı beyanları, gizli haberleşme programlarında ele geçen yazılı iletiler, yine bu soruşturmalar kapsamında elde ettiğimiz hem yazılı hem dijital belgeler ve en önemlisi örgüt içerisindeki itirafçıların anlatımlarından söz konusu terör örgütünün devlet yönetimine ve devlet kurumlarını ele geçirmeye çalıştığını ve bir takım yabancı unsurlarına casusluk yaptığını ve en nihayetinde uzunca bir süre silahlı darbe girişimine hazırlandıklarını tespit ettik. Bunlar aslında yürütülen soruşturmalarda ve iddianamelerde anlatılmaktadır. Ve delillendirilmiş durumdadır" diye konuştu.

9 BİN 145 SORUŞTURMA

Isparta Cumhuriyet Başsavcılığı olarak şimdiye kadar 9 bin 145 soruşturma yürüttüklerini kaydeden Akbulut, şöyle dedi:

"1827 dava açılmıştır. 6 bin 952 soruşturmamızda da takipsiz kararı verilmiştir. Soruşturmalar başladığında bazı hatalarla karşılaştık. Bir silahlı terör örgütü ile mücadele gerçekleştiriyoruz ama bu mücadele sırasında terör örgütün faaliyetleri hakkında haberdar olmayan bu örgütün devleti ele geçirmeye yönelik faaliyetlerinden bihaber, milli ve dini ile insanı duygular içinde geçmiş tarihlerde yer almış daha sonraki eylemlerine iştirak etmemiş, örgüt adına suç işlememiş mağdur ve mazlumları da koruma yükümlülüğümüz var. Bu insanları terörist olarak yaftalamadan topluma kazandırma, devletimizin şefkat yüzünü onlara göstermek bizim en asli görevlerimizden birisidir. Bizim soruşturmalarımız tamamen terör örgütünün bu gizli faaliyetlerinden haberdar olan, örgütsel faaliyetlerine iştirak eden kişilerle ilgilidir. Onun dışında kandırılmış, milli ve dini, insanı duygularla hasbelkader yer almış vatandaşlarımızla derdimiz yoktur. Bu vatandaşlarımızı da korumak istiyoruz. Takipsizlik sayılarımızın fazla olma nedeni hakkında ihbarda bulunulmuş ama örgütle iktisadi tespit edilemeyen kişilerle ilgilidir."

'15 TEMMUZ'UN ÖNEMİNİ AZALTMA YÖNÜNDEKİ DAVRANIŞLARI TASVİP ETMİYORUM'

15 Temmuz'un özellikle bazı kesimler tarafından tam olarak algılanmadığının ve 15 Temmuz'a gerekli ehemmiyet ve öneminin verilmediğinin müşahede edildiğini aktaran Başsavcı Akbulut, "15 Temmuz bir siyasi partinin veya bir siyasi iktidarın mücadelesi değildir. Adına demokrasi dediğimiz çok partili siyasi yaşamda çoğulcu özgürlükçü demokrasilerde, çok partili yaşamın devamlılığı adına verilmiş bir mücadeledir. İktidarda hangi partinin olduğu önemli değildir. Çünkü silahlı bir darbe girişimi söz konusu, çok partili yaşamı devre dışı bırakacağı için demokrasi mücadelesidir. Ben ilerleyen yıllarda 15 Temmuz'da halkımızın vermiş olduğu mücadelenin ne kadar önemli bir mücadele olduğunun daha iyi anlaşılacağını düşünüyorum. Bu nedenle bu bizim milli birlik günümüzdür. Çok fazla 15 Temmuz ile ilgili siyasi yorumlar yapılıp, onun önemini azaltma yönündeki davranışları tasvip etmediğimi sizlerle paylaşmak istiyorum" dedi.