Atb Başkanı Çandır: Antalya'nın Tabiatına Tecavüz Edilmeye Devam Ediliyor
ANTALYA Ticaret Borsası (ATB) Başkanı Ali çandır, Antalya'nın maden ve taş ocakları sınavının bir türlü bitmediğini söyledi.
ANTALYA Ticaret Borsası (ATB) Başkanı Ali çandır, Antalya'nın maden ve taş ocakları sınavının bir türlü bitmediğini söyledi. Çandır, bir taraftan birinin bitip, diğerinin başladığı, yeni ruhsatlar verilerek Antalya'nın tabiatına ciddi anlamda tecavüz edilmeye devam edildiğini söyledi. Yabancı göçü sebepli kira artışlarının iş dünyasını da tehdit eder hale geldiğine dikkati çeken Çandır, "Çünkü çalıştırdığımız insanlar aldıkları ücretlerin yarısından fazlasını kiraya vermeye başladı. Dolayısıyla işi bırakıp köylerine dönme durumu var" dedi.
ATB'nin Kasım ayı meclis toplantısı, Meclis Başkanı Erdoğan Ekinci, Yönetim Kurulu Başkanı Ali Çandır, yönetim kurulu ve meclis üyelerinin katılımıyla yapıldı. ATB Başkanı Ali Çandır, ülke ve kent ekonomisi ve tarım sektörüne ilişkin gelişmeler, sorunlar ve taleplerine yönelik açıklamalarda bulundu.
BORCUNA SADIK KENT
Antalya'nın ülke ekonomisinin üzerinde hareketlilik yaşamakta olduğu konusunun, yılın bu döneminde giderek zayıflasa da hala geçerliliğini koruduğunu belirten Ali Çandır, "Her defasında Antalya'mızın iş dünyası karakteristiğini borcuna sadık en iyi kent olarak belirtegeldik. Zorlu koşullara rağmen Antalya iş dünyamız, borçlarına sadık kalmaya devam etmektedir. Bankacılık kesiminin bu özelliğimizi göz önünde bulundurmasını ve daha yapıcı davranmasını tüm üyelerimiz adına talep ediyoruz" dedi.
PRİM VE VERGİ YÜKÜ ÖNERİSİ
2022'yi giderek ivme kaybeden bir rotada sürdürdüklerini belirten Çandır, bu rotadan çıkıp yeniden hızlanan bir ekonomik ivmelenme için bir taraftan kredi sorununu çözmeye çalışırken diğer yandan gerçekçi bir asgari ücret ve gelir vergisi dilimleri güncellemesine odaklanmanın zorunluluk olduğunu kaydetti. Mevcut durumdaki vergi dilimlerinin çok düşük ve günün gerçeklerinden çok uzak olması nedeniyle, ücret güncellemelerinin çalışanlara hakkıyla ulaşamadığını söyleyen Çandır, "Önümüzdeki yıl da geçerli olacak rakam ne olursa olsun, bunun çalışanlara yansıması üzerindeki ağır vergi ve prim yükünün gerçekçi bir konuma getirilme zorunluluğu bulunmaktadır" diye konuştu.
KREDİYE ERİŞİM HAD SAFHADA
EYT'nin yetişmiş insan gücü kaybı ve kıdem tazminatının finansmanı açısından riskler barındırdığını aktaran, çalışanlar ve işverenlerin çekincelerinin giderileceği bir yaklaşım talep eden Çandır, "Ekonomik ivmelenme rotamızın giderek zayıflıyor ve daralıyor olması hepimizin malumu. Bu durumun yarattığı atalet, ülke ekonomisine göre daha iyi performans gösteren kentimiz ekonomisi için risk oluşturmaktadır. Özellikle tarım ve ticaret kesimlerinin krediye erişimdeki zorlukları had safhaya ulaşmış durumdadır. Ana sektörlerimiz olan tarım ve ticarette ise kredi artış oranlarımız ülkemizdeki artışın neredeyse yarısı kadar olmuştur. Teşvik edici sektörel kredilere erişimde mutlaka kolaylaştırıcı adımlara ihtiyaç duymaktayız" dedi.
KOMİTELERDE ÖNE ÇIKAN SORUNLAR
Ali Çandır, meslek komitelerinden aldıkları görüşlere göre "ekonomi" başlığı altındaki en önemli sorunları şöyle sıraladı:
"Krediye erişimde yaşanan sorunlar. İşçilik başta olmak üzere yem, enerji ve diğer maliyetlerde yaşanan artışlar. Maliyet artışlarının ürün fiyatlarına yeterince yansıtılamaması ve yükün büyük bölümünün üreten kesimin üzerinde olması. Mevcut kur seviyesine bağlı olarak ihracatçının rekabet gücünün zayıflaması ve yaşadığımız enflasyon ve artan hammadde maliyetlerine bağlı olarak kar marjının oldukça düşmesi."
SEKTÖREL SORUNLAR
Çandır, sektörel sorunları ise şöyle açıkladı:
"Korkuteli ve Elmalı başta il genelinde yaşanan taban suyunun derine alçalması problemi arttı. Manavgat başta susam üretimi yapılan arazilere ve çevresine muz seraları yapılmasına bağlı olarak susam üretimi ve verimi olumsuz etkileniyor. Artan işçilik maliyetleri nedeniyle susam yerine ikame ürünlerin tarımı yapılıyor. Et ve süt piyasasında artan problemler, çiğ süt fiyatlarının yetersizliği, piyasada yaşanan süt bulamama endişesi. Kekik ve lavanta üretimi teşviklerine bağlı üretim arttı ancak bu durum piyasada arz fazlasına neden oldu ve ürün birim fiyatlarını düşürüyor. Bu ürünlerin işlenmesinden elde edilen yağ kalitesi ise bilinçsiz üretim nedeniyle düştü ve sektörü olumsuz etkiliyor. İç ve dış piyasada taklit ve tağşişli ürünlerin piyasaya sürülmesi sektör ve ülke imajına veriyor."
SU İNDİRİMİ İÇİN TEŞEKKÜR ETTİ
Antalya Büyükşehir Belediyesi ASAT Genel Müdürlüğü'nün su fiyatlarında yüzde 60'lık indirim kararını değerlendiren Çandır, hayvancılık üretimiyle uğraşan abonelere aylık 15 ton miktarında düşük tarifeli fiyattan su verildiğini, ancak miktar olarak yetersiz olduğunun belirtildiğini kaydetti. Çandır, "Verilen düşük tarifeli su miktarının 50 tona yükseltilmesi ve artan maliyetlerin düşürülmesiyle üreticinin desteklenmesi amacıyla su birim fiyatının hayvancılık işletmeleri için 1 TL'ye düşürülmesini talep etmiştik. Dün yapılan ASAT Genel Kurulu'nda da talep ettiğimiz yönde bir karara varılmış olması küçük üreticinin desteklenmesi için önemlidir. Büyükşehir Belediye Başkanımız Muhittin Böcek'e teşekkür ediyorum" dedi.
'ANTALYA'NIN TABİATINA TECAVÜZ EDİLMEYE DEVAM EDİLİYOR'
Antalya'nın maden ve taş ocakları sınavının bir türlü bitmediğini de söyleyen ATB Başkanı Çandır, bir taraftan birinin bitip, diğerinin başladığını söyleyerek, "Bir taraftan "durdurduk" diye sevindiğimiz konularda bir başka yerde bir şekilde yeni ruhsatlar verilerek Antalya'nın tabiatına ciddi anlamda tecavüz edilmeye devam ediliyor. Şunu hiç unutmayalım, biz hiçbir sektörün gelir getirmesi, ülkeye varlık kazandırmasına karşı değiliz. Ama çıkarttığımız taşın, bozduğumuz tabiata ve dengeye değer olması lazım. Sıradan bir madeni, bir taşı Antalya gibi tabiatıyla var olmuş bir kentten çıkartmanın hiçbir anlamı yok. Özellikli bir maden varsa ormanı da evleri de bozalım üzerine yapalım. Ama siz sıradan bir maden, sıradan bir taş, sıradan bir mermer için Antalya'nın tabiatıyla oynamayın. Antalya'ya verilecek her ruhsat kararının Antalya'dan verilmesi gerekiyor. Bu kararlar özellikle de çevre duyarlılığı olan insanları rahatsız ediyor" dedi.
KONUT KRİZİ İÇİN ÇAĞRI
Antalya'da son günlerin en önemli sorunlarından biri olan konut fiyatları ve kiralardaki aşırı artışa da dikkati çeken Çandır, "Antalya'da bir konut sıkıntısı var. Bu konut sıkıntısı şu an "Antalya'da yabancı emlakçılar türedi" diye de gündemimize geliyor. Ya da "Yabancılar ev kiralarını çok artırdı" deniyor. Bunu derinlemesine incelediğimizde aslında biz bir bilinmezliğe doğru gidiyoruz. Şu anda Antalya'da karar vericilerin hepsinin toplanması ve bu konuda belki de merkezden kararlar alınması lazım, suyun gidişine bırakamayız. Geçici olarak yüksek kiralar nedeniyle bazılarının refahı artabilir ama bu gelişmeler bizim yapımızı bozmaya başladı. Onun ötesinde, duymaya da başladık işletmelerimiz de el değiştirmeye başlayacak. Bu küçük işletmelerden başlayıp, büyük işletmelere doğru gidiyor. Hiçbir dünya ülkesinde öyle herkes istediği yere gidip istediği işi yapma ve istediği yeri satın alma gibi bir durum yok" diye konuştu.
ÇALIŞANLAR KİRA YÜZÜNDEN İŞ BIRAKIP, KÖYÜNE DÖNÜYOR
Özellikle Antalya gibi Türkiye'nin incisi bir kent için başıboşluğun önüne geçmek adına Antalya'ya gelen yabancıların bir şekilde yapacakları işlerinde bir izne tabi olması gerektiğini dile getiren Ali Çandır, "Konut fiyatlarının artışı birilerini belki mutlu etti ama iş dünyamızı tehdit eder halde. Çünkü çalıştırdığımız insanlar aldıkları ücretlerin yarısından fazlasını kiraya vermeye başladı. Dolayısıyla işi bırakıp köylerine dönme durumu var. Bazı ilçelerimizde yabancı nüfus hayli arttı. Bir duyarlılık ve özen göstermemiz gerekiyor. Bugün bize para getiriyor, birazcık refah yaşıyoruz diye göz yumduklarımız yarın Antalya'nın sosyolojik, demografik ve ekonomik yapıları açısından risk altındayız" dedi.
LABORATUVAR KRİZİNDE OLUMLU SİNYALLER
ATB meclisinde Bulgaristan sınırındaki analiz laboratuvarının çalıştırılmaması nedeniyle yüzlerce TIR'ın sınırda günlerdir bekletilmesine ilişkin sorun da gündeme geldi. İhracatçı bir üye, ürün yüklü 8 TIR'ının bir haftadır sınırda bekletildiğini, analizlerin 200 kilometre ötede Sofya'ya gönderildiğini, en az 4 gün sürdüğünü ve çok ciddi sorunlar yaşadıklarını anlattı.
Çiçek ihracatçıları olarak temmuz ayından beri bu sorunu yaşadıklarını belirten Ali Çandır ise son dönemde konunun gündeme gelmesiyle birlikte, bakanlıklardan sorunun çözümüne yönelik olumlu sinyaller alındığını kaydetti. Bulgaristan'ın kendi iç sorunlarıyla ilgili bir kriz olduğunu anlatan Çandır, konteynerlerle deniz üzerinden ihracat veya Bulgaristan dışında geçiş oluşturulması yönünde çözümler bulunması gerektiğini de dile getirdi.
FOTOĞRAFLI
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.