"23 Kasım'a kadar başkanvekili Başaran'dır"
AK Parti Antalya İl Başkanı İbrahim Ethem Taş, Antalya Büyükşehir Belediyesi'nde 'yetki krizi'yle başlayıp başkanvekilinin kim olduğuyla ilgili devam eden sürecin eşi benzerinin görülmediğini kaydetti.
AK Parti Antalya İl Başkanı İbrahim Ethem Taş, Antalya Büyükşehir Belediyesi'nde 'yetki krizi'yle başlayıp başkanvekilinin kim olduğuyla ilgili devam eden sürecin eşi benzerinin görülmediğini kaydetti. Muhittin Böcek'in imzaladığı belge sahte değilse hukuken geçerliliği olduğunu belirten Taş, bunun iptalinin de ancak idare mahkemesinde açılacak yürütmeyi durdurma talepli bir iptal davası ile mümkün olabileceğini aktardı. Taş, "Aksi takdirde 23 Kasım'a kadar başkanvekilliği Sn. Oktay Başaran'dadır" dedi.
İbrahim Ethem Taş, Antalya Büyükşehir Belediyesi'nde 13 Kasım Cuma günü saat 17.00'de başlayan sürecin, Türkiye belediyecilik tarihinde eşi benzerinin görülmediğini kaydetti. Olaylar silsilesini ibretle ve şaşkınlıkla izlediklerini aktaran İbrahim Ethem Taş, 13 Kasım 2020 tarihli ve 86941 sayılı vekalet konulu resmi elektronik imzalı yazı ile başkan vekilliği görevinin 13 Kasım ile 23 Kasım tarihleri arasında belediye meclis üyesi Oktay Başaran tarafından, 23 Kasım tarihinden, Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek'in görevine döneceği tarihe kadar Meclis Üyesi Büşra Dirgen Özdemir tarafından yürütüleceğinin duyurulduğunu belirterek, bu yazıyla Büyükşehir Meclis Üyesi Mehmet Hacıarifoğlu'nun görevinin de sonlandırıldığının ilan edildiğini hatırlattı.
ART ARDA AÇIKLAMALAR
Sonrasında, Büyükşehir Meclis Üyesi Mehmet Hacıarifoğlu'nun sosyal medya hesaplarından yaptığı açıklamada, kendisinin göreve devam ettiğini ve Muhittin Böcek imzalı yazının sahte olduğunu, konu ile ilgili gerekli hukuki ve idari işlemleri başlatacağını duyurduğunu kaydeden Taş, "Bunun üzerine bazı internet sitelerinde Genel Sekreter Cansel Çevikkol'a izafe edilen açıklamada söz konusu vekil değiştirme evrakının bizzat Başkan Böcek tarafından e-imza ile yine onun bilgisi dahilinde yayımlandığı, belgenin sahte olmadığı bilgisi paylaşıldı. Ardından, Meclis Üyesi Büşra Dirgen Özdemir, sosyal medya hesaplarından yaptığı açıklamayla tartışmalara katıldı. Bu açıklamada özetle Başkan Böcek'in asil sıfatıyla böyle bir tasarrufta bulunabileceğini, yetkisini kullanarak inisiyatif kullandığını, kendisinin vekil sıfatına ehil olduğunu, 23 Kasım'da kendisinin koltuğa oturacağını içeren ifadelerle, yaşanan tartışmaya farklı bir derinlik kazandırdı" dedi.
Başkan Taş, şöyle devam etti:
"Kendisinin hala Büyükşehir Belediye Başkanvekili olduğunu iddia eden Mehmet Hacıarifoğlu, Antalya Valiliği'ne muhtemelen 14 Kasım Cumartesi günü yaşanan ihtilaf ile ilgili görüş sormuş olacak ki, Antalya Valiliği'nin de konuyu İçişleri Bakanlığı'na sorması ile aynı günün akşamında İçişleri Bakanlığı'nın Antalya Valiliği'ne yazdığı bir yazı düştü bu kez internet sitelerine. Bu görüş yazısında özetle, 'Büyükşehir Belediye Başkanı Sn. Muhittin Böcek'in hastalık izninde olduğu ve izinli olduğu dönemde idari işlem tesis etmesinin ve evrak imzalamasının hukuken mümkün olmadığı' belirtilmiştir."
"TARTIŞMAYA SÜNGER ÇEKİLMİŞ GİBİ"
Bu görüş yazısının internete düşmesinden sonra tartışmaların devam ettiğini kaydeden Taş, "Bu defa Sn. Büşra Dirgen Özdemir yine sosyal medyadan bir paylaşımda bulunarak, satır aralarında avukat kimliğinden bahisle 'Bakanlık görüşünün başka bir hukuki tartışma konusu olduğunu, bu görüşün kararını değiştirmediği' gibi hususlara değinmiştir. Buraya kadarki karşılıklı açıklamalar silsilesi bile herkesin başını döndürmeye yetti ama dahası var. CHP İl Yönetiminin toplantısı, Sn. Hacıarifoğlu'nun 15 Kasım Pazar günkü hastane ziyareti vs. kronoloji uzayıp gidiyor. Pazar günkü malum hastane ziyareti sonrası Sn. Hacıarifoğlu'nun oğul Gökhan Böcek ile verdiği hastane önü fotoğrafıyla işlerin şimdilik bir ölçüde hafiflediğini görüyoruz. 16 Kasım Pazartesi günkü duruma bakılırsa, 13 Kasım'dan itibaren gündemi gereksiz meşgul eden bu sevimsiz ama ibretlik tartışmaya sünger çekilmiş gibi. En azından böyle anlaşılıyor" ifadesini kullandı.
TAŞ'TAN İKİ SORU
İbrahim Ethem Taş, açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
"Mademki şehrimiz eşi benzeri görülmemiş seviyesiz bir tartışmaya sahne oldu. Şimdi meselenin ilerleyen gündemi yine işgal etmemesi için bazı soruların vakti gelmiş demektir. Söz konusu vekil değiştirme belgesi, Sn. Hacıarifoğlu'nun iddia ettiği gibi sahte midir? Sahteyse sorumlular hakkında ABB tarafından ve/veya Sn. Hacıarifoğlu tarafından açıklamasında ifade ettiği gibi idari soruşturmaya ve/veya herhangi bir suç duyurusuna konu edilmiş midir? Söz konusu evrak sahte değilse, Sn. Muhittin Böcek'in bilgisi dahilinde imzalanmışsa, İçişleri Bakanlığı görüşü doğrultusunda yetkisiz olarak tesis edilen idari işlemin iptali hakkında Sn. Hacıarifoğlu ve ABB Yönetimi tarafından idari yargıya başvurulmuş mudur? Bu iki sorunun cevabı hayati önem taşımaktadır. Zira şu an ABB yetkili başkan vekilinin kim olduğu hususu hiç kimse tarafından net olarak bilinmemektedir. Bu kafa karışıklığını çözmek ABB İdaresinin en önemli görevidir."
"23 KASIM'A KADAR BAŞKANVEKİLİ BAŞARAN"
Muhittin Böcek'in imzaladığı belge sahteyse bununla ilgili sorumlu kişi ve kişilerin sorumluluğuna gidilmemesi konusunun suç olan bir hareketin takipsiz bırakılması anlamına geleceğini kaydeden Taş, "Bu vahim bir hata olmanın ötesinde meydanı boş bulanın istediği gibi at koşturmasına kapı aralayan bir anlam taşır. Bu da yaşanan süreçte Antalya Büyükşehir Belediyesi gibi bir devlet kuruma en büyük zarar olarak geri döner. Yok eğer belge sahte değilse, bu durumda da söz konusu idari işlem, İdare Hukuku açısından her ne kadar yetki yönüyle sakat olsa da hukuken geçerlidir. Bunun iptali de ancak idare mahkemesinde açılacak yürütmeyi durdurma talepli bir iptal davası ile mümkündür. İçişleri Bakanlığı görüşü, her ne kadar hukuken doğru olsa da ismi üstünde bir görüştür. Mesele derhal idare mahkemesine intikal ettirilmeli ve en hızlı şekilde yürütmeyi durdurma kararı alınmalıdır. Aksi takdirde 23 Kasım'a kadar Başkanvekilliği Sn. Oktay Başaran'dadır."
Devlet yönetiminin ciddiyet gerektirdiğini kaydeden Taş, şöyle devam etti:
"Şehir hizmet beklerken, hayata tutunmaya çalışan ABB Başkanımıza en büyük desteğimiz, el birliğiyle şehre onun yokluğunu hissettirmemek olacaktır. Görüyoruz ki bu sorumluluğu öncelikle taşıması gereken Büyükşehir'in CHP'li Meclis Üyeleri ile ABB bürokratları, bunları bir kenara bırakmış koltuk kavgalarıyla birbirine düşmüştür. Ortada yaşanan, kelimenin tam anlamıyla bir dram komedisidir. Bu kısır çekişmeler CHP'nin genlerinde vardır. Bunu biliyoruz ama bu görüntü, Türkiye'nin beşinci büyük kenti ve dünya şehri Antalya'ya hiç mi hiç yakışmamaktadır. Umarız, dileriz ve isteriz ki, sağduyu galip gelir ve Antalya'nın içine düştüğü en hafif ifadeyle ayıplı bu durum hukuki bir zeminde çözüme kavuşur. Bir de CHP ve ABB Yönetimi 'Biz bu işleri aramızda konuştuk, anlaştık' tarzı anlayışları bir kenara bırakır, işi devlet yönetiminin gerektirdiği ciddiyetle hukuki bir zeminde ele alır ve çözüme kavuşturur. Koltukta kimin oturduğu değil, şehrin saçma sapan koltuk kavgalarıyla zaman kaybettiğidir önemli olan. Seçimlerden önce demiştik bunlara 3 koyun verseniz kaybederler diye. Nitekim de öyle oldu."
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.